HABER GİRİŞİ

Toprağın marka hali: Seramik


Yağmur Işık - Mert Uzman 


Unicera - Seramik Banyo Mutfak Fuarı, 8 - 12 Mart tarihleri arasında, İstanbul CNR EXPO’da gerçekleşti. Sektörün profesyonellerini bir araya getiren fuar, yüzlerce markanın yanı sıra binlerce ziyaretçiye de ev sahipliği yaptı. S eramik üretim geleneği, 1950’li yıllarda endüstriyel boyut kazandı. Türk seramik sektörü kısa sürede dünyanın en büyük seramik üreticilerinden biri konumuna geldi. Tümü ISO 9001 belgeli olan yerli seramik firmaları, dünyanın hemen her bölgesine ihracat yapmaları nedeniyle ilgili ülkelerin standartlarına uygunluğuna ilişkin belgelere de sahip. 220.000 kişinin çalıştığı seramik sektörü, ülkemizin istihdamına yüksek katkısı olan bir sektör. Türkiye, Avrupa’nın 3. ve dünyanın 6. en büyük seramik karo ihracatçısı durumunda. Dünya üretiminin %3.2’sini, Avrupa üretimininse %11’ini karşılayan ülkemiz, seramik karo tüketiminde dünyanın 11. büyük pazarı ve Avrupa’nın en büyük seramik sağlık gereci üreticisi ülkedir. Bugün seramik kaplama malzemesi üreten firmalar 113 ülkeye, sağlık gereci üreten firmalar 95 ülkeye ürünlerini ihraç ediyor. Böylesine köklü bir seramik kültürüne sahip ülkemiz, 8 – 12 Mart tarihleri arasında CNR Expo’da UNICERA - Seramik Banyo Mutfak Fuarı’na ev sahipliği yaptı. Tüm dünyadan sektörün profesyonellerini bir araya getiren ve yerli - yabancı birçok müşteriyi ve ziyaretçiyi ağırlayan fuarı fırsat bilerek seramik sektörünün önemli markalarını fuar alanında ziyaret ettik.

• ISVEA, 1962’den beri modern banyo dizaynlarıyla İtalya’nın gözde markası
• Ece Holding, ISVEA’yı 2013’te satın aldı.
• Bu yıl ilk defa banyonun yanı sıra ISVEA Cucine adlı mutfak konseptlerini de görücüye çıkardılar.

Erdem Çenesiz - Ece Holding

Bir markayı değil bir bütünü satın aldık

Böylesine bir üretim gücünü elimizde bulunduruyorken ve halihazırda ihraç da ediyorken üretimin İtalya’da devam etmesini doğru bulmadık.

Erdem Çenesiz - Ece Holding Yönetim Kurulu Başkanı

ISVEA’yı almaya nasıl karar verdiniz? Ece Holding kendi markasını yaratmak yerine neden satın alma yoluna gitti? Buradaki pazarlama stratejisini açıklar mısınız? 

ISVEA sadece bir marka satın alması değil, bir bütünün satın alınmasıydı. Üretimi İtalya’da devam ettirmeyip Türkiye’ye taşıdığımız için marka satın alması olarak düşünüldü. Biz tabii, Ece Holding olarak kendi klasmanında oldukça iyi bir imaja sahibiz. Orta-alt segmentte pazar payına sahip olan, bilinen, tanınan bir markaya sahibiz. Bunun yanı sıra Avrupa Birliği’ne yüksek ihracat gerçekleştiren bir üretici firma olduğumuz için orayla ilişkimiz geliştikçe Avrupa’nın ISVEA gibi önemli markalarına fason üretim yapar hale geldik. ISVEA bizim müşterimizdi başta. Onlara ürün üretirken satın alma sürecine kadar ilerledik. Süreç son derece doğal olarak geliştiği için ISVEA’ nın Ece Holding bünyesine uyumu zor olmadı. ISVEA’nın tasarımı İtalya’dan, üretimi Çorum’dan.Evet, Çorum’da Türkiye’nin en fazla üretim yapabilen ilk üç tesisinden birini kurduk. Böylesine bir üretim gücünü elimizde bulunduruyorken ve halihazırda ihraç da ediyorken üretimin İtalya’da devam etmesini doğru bulmadık. O yüzden ISVEA’nın üretim kısmının büyük bir bölümünü Türkiye’ye taşıdık. İtalyan markası ve tasarımını Türkiye’nin üretim gücü ile birleştirdik. 

Peki tasarımda Türkiye ne durumda?

Biz kendi tasarımlarımızı ne zaman yapacağız? Biz bugün İtalyan bir markayı satın aldığımız için İtalyan tasarımcılarla çalışıyoruz. Ancak şundan eminim ki ileride birçok dünya markası Türk tasarımlarıyla çalışacaktır. Çünkü Türkiye dinamik ve yaratıcı bir toplumdan oluşuyor. Bu bir süreç, dolayısıyla ne zaman o raddeye geleceğini bilemeyiz. İtalya tasarım kültürünü daha önceden oluşturduğu için şu an durum İtalya lehine görünüyor. Bu fark zaman içinde kapanacaktır. Markanız pazar payı açısından dünya, İtalya ve Türkiye liginde ne durumda? İtalya’nın 7.seramik fabrikası ISVEA. Pazar payı olarak da her zaman ilk on içerisinde bulunmuş bir marka. Türkiye’deki pazarı ise hızla gelişiyor. Şu anda ISVEA’nın İtalya’dan sonraki yani ikinci büyük pazarı Türkiye. Öte yandan, üretimi Türkiye’de gerçekleştiği için Türk üretici olarak da İtalya’ya aynı zamanda en fazla ihracat yapan firma olarak düşünülebiliriz. 

Türk tüketici ISVEA’ya nasıl ulaşabiliyor? Online satış var mı? Mağazalarınız mevcut mu? 

Online satışı bazı platformlar aracılığıyla gerçekleştirmeye başladık. Öte yandan mağazalarımızı geniş bir ağa yaymaya gayret gösteriyoruz. Birçok yerde bayiliklerimiz mevcut. Türkiye’de seksene yakın mağazamız var. Talebin olduğu yere mağaza açıyoruz. 

Cumhurbaşkanının ‘’istihdamı artırın’’ çağrısı kapsamında istihdamda arttırıma gittiniz mi ISVEA olarak? 

Biz ihracatı büyütürken doğal olarak istihdamı da artırıyoruz. O yüzden zaten her sene planlı bir şekilde istihdam artışı gerçekleştiriyoruz.

Danilo Zanna - İtalyan Şef

İki kültürün temsiliyeti

Danilo Zanna - İtalyan Şef, ISVEA Marka Yüzü

Neden Isvea markasıyla çalışmayı tercih ettiniz?

Isvea’yı İtalya’dayken biliyordum. Kaliteli bir marka olduğunu İtalya’da herkes bilir. Ama markayla asıl İstanbul’da yakınlaşma fırsatımız oldu. Geçen seneki ‘’mutfakta gelecek’’ tanıtımlarında ben de yer almıştım. Bu sene de burada, onların mutfağında yer almak, Isvea’yla beraber bir iş yapmak benim için büyük bir onur.

Markanın İtalyan menşeli olması ve sizin de bir İtalyan olmanızdan kaynaklı bir seçim de olabilir mi?

Aslında İtalyan-Türk olduğu için beraber çalıştık diyelim. Dizayn, tasarım İtalyan ama kurumsal taraf Türk. İki kültürün temsiliyeti söz konusu. Bu durum markayla beraber çalışmamda etkili oldu.

H. Derya Ercan - Kaleseramik

Bütünsel dilimizi destekleyen ürünler sunuyoruz

Ürünlerimizi, kendi özgün tasarım çizgimizle dünya tasarım trendlerini gözeterek ve tüketici beklentilerini en iyi şekilde analiz ederek yeniliyoruz.

H. Derya Ercan - Kaleseramik Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı

Unicera fuarının seramik, banyo, mutfak sektörüne getirdiği canlılıkla ilgili neler söylersiniz?

Türk seramik karo, vitrifiye sektörlerinin imajını yükseltmek ve küresel pazar payını artırmak vizyonu çerçevesinde önemli bir platforma dönüşen Unicera, sektöre moral veriyor. Unicera’nın yeni ürün geliştirme ve bu ürünlerin pazara sunumu açısından önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum. Yurt dışından gelen ziyaretçilerin de etkisiyle fuar, ihracatımıza daha fazla katkı sağlıyor. Bu yıl Unicera’da, I-am İstanbul ve Kaleseramik Teşhir Tasarım Ekibi’nin ortak çalışmasıyla hazırlanan dev standımızda, en yeni serilerimizi, alternatif kullanım alanlarından örneklerle sunduk. İleri teknoloji ile ürettiğimiz farklı renk ve ebatlardaki karolarımızla birlikte; vitrifiye ürün ailesi, banyo mobilyaları, armatür ve duş sistemlerine kadar geniş ürün grubumuzla bu yıl da trendleri belirleyen bir firma olduk.

Bu yıl Unicera’da sunduğumuz en önemli yeniliklerden biri SmartHijyen oldu. Birçok ortak yaşam alanında kullanılan klozet, lavabo, pisuvar, klozet kapakları gibi tüm vitrifiye ürünlerini, artık Kale SmartHijyen özelliğiyle sunuyoruz. Bağımsız laboratuvarlarda yapılan testlerde, SmartHijyen’in yeni bakterilerin oluşumunu engellediği ve var olan bakterilerin hücre yapısını bozarak yok ettiği kanıtlandı.

Fuara ilgi ne düzeyde, şu ana kadarki izlenimlerinizden yola çıkarsak beklentileri karşıladı mı?

Unicera’da, markalarımız Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kale, Edilcuoghi ve Edilgres ürünlerine yönelik yoğun ilgi ve beğeniyi bizzat görme ve değerlendirme imkanı bulduk. Bayiler, mimarlar ve nihai tüketicilerin Kale standına gösterdikleri yoğun ilgiden dolayı çok mutlu olduk. Fuar sonrasında da bu ilginin, bayilerimiz ve diğer iş ortaklarımız aracılığıyla Türkiye genelinde sürmesini hedefliyoruz. Burada sunduğumuz, bütünsel dilimizi destekleyen ürünlerimizi; ergonomik, fonksiyonel, çağdaş, dekoratif, kullanıcı dostu olarak ve trendler doğrultusunda geliştiriyoruz. Unicera’da kazandığımız bu ivmeyi, iş potansiyelimiz, ürün kalitemiz ve üstün hizmet anlayışımız ile birleştirip, hem Kaleseramik, hem iş ortaklarımız hem de ülkemiz için artı değere dönüştürmeyi amaçlıyoruz.

Bütünsel mekan çözümleri ön planda

Sektörü yakın gelecekte, özellikle tasarım anlamında ne gibi değişimler ve yenilikler bekliyor?

Özellikle kaplama malzemeleri ve banyo alanında, kullanıcılara tekil ürünlerin haricinde bütünsel mekan çözümleri ve yaşam biçimlerinin sunulmaya devam edileceğine inanıyorum. Bizim Kaleseramik olarak amacımız daha evrensel, daha uzun ömürlü ve her daim talebi olan estetik ve işlevsel ürünler yaratmaktı ve bundan sonra da öyle olacak. Ürünlerimizi, kendi özgün tasarım çizgimizle dünya tasarım trendlerini gözeterek ve tüketici beklentilerini en iyi şekilde analiz ederek yeniliyoruz. Ürünlerimizi kendi tesislerimizde en çağdaş teknolojiyle üretiyoruz; tasarımlarımız ve yeniliklerimizle toplumun her katmanına ulaşmayı, toplumsal yaşam kalitemizi tasarım yatırımı ve yüksek tasarım kalitesi ile sağlamayı hedefleyerek faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Ayrıca estetik değerler, zevkler ve tüketicinin talepleri sürekli değişiyor. Biz de ürün portföyümüzün sürekli gelişim ve yenilenme içinde olmasına özen gösteriyoruz.

İhracatı artırmaya odaklandık

Seramik sektöründe Türkiye’nin konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Köklü seramik kültürümüzü dünyaya başarılı şekilde aktarabiliyor muyuz? Türkiye, seramik kaplama malzemelerinde 2015 yılı itibarıyla 320 milyon metrekare üretimle dünyada 8’inci, Avrupa’da ise 3’üncü sırada yer alıyor. 2015 yılında toplam seramik malzemeleri ihracatımız 940 milyon dolara ulaştı. Birleşmiş Milletler Comtrade verilerine göre Türkiye, 2015 yılında seramik ürünleri ihracatında değer bazında dünyada 10’uncu, Avrupa’da ise 5’inci sırada yer alıyor. Seramik kaplama malzemelerinde Türkiye, dünyada dördüncü, Avrupa’da ise üçüncü sırada; seramik sağlık gereçleri ihracatında dünyada 5’inci, Avrupa’da ise 3’üncü sıraya yerleşti. Seramik sektörü üretiminde kullanılan ham maddelerin büyük ölçüde yerli kaynaklardan temin edilmesi ve sektör üretiminde yerli katma değer oranının yüksek olması, sektör ihracatını ayrıca önemli kılıyor. Sektör olarak önümüzdeki süreçte, ihracat yaptığımız ülkelerdeki pazar payımızı artırmaya ve yeni pazarlarda kalıcı ilişkiler kurmaya odaklanmamız gerekiyor.

Sektöre yenilik ve farklılık getiriyoruz

Tam 60 yıl önce Çanakkale’nin Çan ilçesinde temelleri atılan ve Türkiye’de seramik sektörünün kuruluşuna öncülük eden Kaleseramik olarak, Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kale Banyo ve İtalyan markalarımız Edilcuoghi ve Edilgres ile bir dünya devi haline geldik. Bugün Avrupa’nın 3’üncü, dünyanın 12’nci büyük seramik karo üreticisi konumundayız. Türk seramik sektörünün amiral gemisi olarak, sektör liderliğimizi sürdürüyoruz. Sektöre ‘yenilik’ ve ‘farklılık’ getiren ürün ve uygulamalarımızla pazar payımızı artırarak rekabette önde olmaya devam ediyoruz. Hem iç, hem dış pazarlarda yatırımlarımıza devam edip, markalarımızın konumunu güçlendireceğiz.

Metin Savcı - Bien

Dijital teknoloji doğal ürünleri öne çıkardı

Dijital teknolojinin gelişmesi, seramik sektöründeki doğal ürünlerin ön planda olmasını sağladı ve mermer, ahşap, tekstil desenli tasarımlar öne çıktı.

Metin Savcı - Bien Satış Grup Başkanı

Fuarın seramik, banyo, mutfak sektörüne getirdiği canlılıkla ilgili neler söylersiniz?

Unicera fuarı vesilesiyle 2017 yılı yeni ürünlerimizi yetkili satıcılarımıza, sektör profesyonellerine, nihai müşterilerimize tanıtma imkanı buluyoruz ve bu fuar sonrasında da bu ürünlerimizin pazara bir ivme ve canlılık getirdiğini gözlemliyoruz. Sektörün ve yenileme pazarının bahar aylarında canlanmasına katkıda bulunacak yeni ürünlerimizi fuar vesilesi ile tanıtmaktan memnuniyet duymaktayız.

Fuara ilgi ne düzeyde, şu ana kadarki izlenimlerinizden yola çıkarsak beklentileri karşıladı mı?

Unicera fuarı markamızın beklentilerini karşıladı. Fuar süresince şu ana kadar 100’ün üzerinde yeni ürün müşterilerimize tanıtıldı ve sipariş alındı. Yurt içinde 130’u aşkın bayimiz ve yurt dışından müşterilerimizin büyük çoğunluğu bu fuarda standımızı ziyaret etme fırsatı buldu.

Sektörü yakın gelecekte, özellikle tasarım anlamında ne gibi değişimler ve yenilikler bekliyor?

Dijital teknolojinin gelişmesi, seramik sektöründeki doğal ürünlerin ön planda olmasını sağladı ve mermer, ahşap, tekstil desenli tasarımlar öne çıktı. Seramik sağlık gereçleri ürün grubunda ise su tasarrufunu hedefleyen, çevreye, doğaya duyarlı tasarımlar öne çıkmaktadır.

Sektörümüz dünyanın önemli oyuncularından biri

Seramik sektöründe Türkiye’nin konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Köklü seramik kültürümüzü dünyaya başarılı şekilde aktarabiliyor muyuz? Türk Seramik Sektörü dünyada önemli oyunculardan biridir. Avrupa’da ilk üç içerisinde dünyada ilk 10 içerisinde yerini almaktadır. Türk Seramik marka algısının dünya pazarlarında yükseltilmesi faaliyetlerine ağırlık verilmelidir.

Markalaşma yolunda yeni kurumsal kimlik yarattık

2007 yılında Ercan Seramik radikal bir kararla isim değişikliğine giderek Bien adını aldı. İsim değişikliğindeki amaç hem yurt içi hem de yurt dışında markalaşma yolunda yeni kurumsal kimlikle yeni pazarlara ulaşmaktı. Gerek üretim gamı, gerek dağıtım kanalı yeniden düzenlenerek bugünkü seviyesine getirildi. Sektörün öncü, yenilikçi ve dinamik bir markası oldu. Bugün 6 kıtada 70’e yakın ülkeye ihracat gerçekleştiren yurt içinde de 130 ana bayimiz ile 3.000’i aşkın satış noktasında yer alan bir markayız.

Kemal Saygı - Yurtbay Seramik

Doğal tasarımlar ortaya çıkarıyoruz

Doğada var olan tasarımları kullanmayı tercih ediyoruz çünkü doğala ne kadar yakın tasarımlar ortaya çıkarırsak, kabul ve talep edilebilirliği o kadar fazla oluyor.

Kemal Saygı - Yurtbay Seramik Yurtiçi Satış Müdürü

Fuarın seramik, banyo, mutfak sektörüne getirdiği canlılıkla ilgili neler söylersiniz?

Banyo, mutfak, seramik fuarını sezon başlangıcı olarak görüyoruz, aynı zamanda bizim için seramik bayramı anlamını taşıyor. Aynı sektördeki tüm firmalar bu fuara var güçleriyle katılıyorlar, en iyi ürünlerini, en güzel stantlarıyla sergilemeye çalışıyorlar. Fuardaki hareketlilikten ve gelen ziyaretler esnasındaki ilgiden çok memnunuz.

Markamıza olan ilgiden memnunuz

Fuara ilgi ne düzeyde, şu ana kadarki izlenimlerinizden yola çıkarsak beklentileri karşıladı mı?

Bu sene fuardaki katılım, yapmış olduğumuz gözlemlere göre oldukça tatmin edici bir durumda. Standımıza olan ilgi bir hayli güzel, memnuniyet verici ama dış kaynaklı müşteriye baktığımızda batıdan gelen fazla müşterinin olmadığını gözlemliyorum, yanılma payı olsa da daha çok Ortadoğu ve komşu ülkelerden gelen ziyaretçilerin yoğunlukta olduğunu görüyoruz. Bayilerimizin hepsi standımızı ziyaret ettiler, ürünlerimiz hakkında karşılıklı değerlendirmelerde bulunuldu ve sergilemiş olduğumuz ürünlerin beğenildiğini, ileriye yönelik siparişlerin verildiğini ilettiler.

Sektörü yakın gelecekte, özellikle tasarım anlamında ne gibi değişimler ve yenilikler bekliyor?

Sektörde her geçen sene teknolojinin gelişmesiyle birlikte tasarım içeriklerinde de değişiklikler meydana geliyor. Tasarımın nasıl yol alacağı, renk ve desen ilişkilerini öngörebilmek pek mümkün olmuyor. Doğada var olan tasarımları kullanmayı tercih ediyoruz çünkü doğala ne kadar yakın tasarımlar ortaya çıkarırsak, kabul ve talep edilebilirliği o kadar fazla oluyor.

Yurt dışı fuarlara da katılmak gerekiyor

Seramik sektöründe Türkiye’nin konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Köklü seramik kültürümüzü dünyaya başarılı şekilde aktarabiliyor muyuz?

Seramik sektörü Türkiye’de önemli bir sektör, Avrupa’da üçüncü, dünyada beşinci büyüklüğe sahip bir sektör olması sebebiyle yurt içi kurulu kapasitesi 400 milyon metrekareleri aşmış durumda. Bu kapasiteyi anlatabilmek, seramik sektörünü daha fazla dünyaya tanıtabilmek için özellikle Unicera fuarının da daha uluslararası düzeyde kendini etkili tanıtabilmesi gerekiyor. Buraya mümkün olandan daha fazla ziyaretçi katılımı sağlanmalıdır diye düşünüyorum. Tabi bunun yanı sıra dünyada takip edilen, özellikle İtalya, İspanya ve Amerika’da yapılan fuarlara mutlaka sektördeki firmaların katılımının gerçekleşmesini Türk seramik sektörünün tanıtılması açısından çok önemli buluyorum.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Yurtbay Seramik, 2016 yılında, dördüncü fabrika olarak adlandırmış olduğumuz yeni üretim tesisini Eylül ayı itibariyle üretime açtı. Bu yatırım bizlere, yıllık ebatlara göre değişebilir olsa da minimum altı buçuk milyon metrekare kapasite getirdi. Portföyümüze yeni kattığımız büyük ebatlı ürünleri burada üretebilmek, pazarda bulunan etkinliğimizi daha da fazla arttıracaktır diye düşünüyorum.

Yatırımlarla sürekliliğimizi bugünlere taşıdık

Yurtbay Seramik 1995 yılında ilk temellerini atmış, 1996 yılı bitmeden ilk üretimine başlamış, kuruluş kapasitesi 3 buçuk milyon metrekare olan bir firma. Seneler içerisinde yaptığımız yatırımlarla beraber sürekliliğimizi bugünlere kadar taşıdık. Günümüzde kapasite miktarımız 24 milyon metrekareye çıktı ve çalışan sayımız 1150’ye ulaştı.

M. Süreyya Çağlar - Seramiksan

Dijital teknolojiyle her görüntüyü seramiğe aktarıyoruz

Dijital baskı teknolojisinin yaygınlaşması, doğada gördüğümüz her türlü renk ve desenin karoların üzerine başarılı bir şekilde aktarılmasını kolaylaştırıyor.

M. Süreyya Çağlar - Seramiksen Türkiye Satış Müdürü

Unicera fuarının seramik, banyo, mutfak sektörüne getirdiği canlılıkla ilgili neler söylersiniz?

Bu fuar, Türk seramik sektörünün uluslararası rekabet gücünü sergilediği en önemli platformlardan biri. Artan sunum alanı, katılımcı ve ziyaretçi sayısıyla her geçen yıl önemi artmaya da devam ediyor. Unicera sektör profesyonellerinin teknik altyapı, ürün portföyünün zenginliği ve bu ürünlerin sunumu anlamında şirketleri ve markaları kıyaslayabilecekleri çok özel bir platform. Seramik, banyo, mutfak sektöründe gelecek yılların trendlerinin de belirlenmesinde etkili olan fuar, iç ve dış pazarlarda yeni müşterilerle tanışmaya da katkı sağlıyor. Biz de Seramiksan olarak her yıl bu fuarda ürünlerimizi sergilemekten dolayı mutluluk duyuyoruz.

Fuara ilgi ne düzeyde, şu ana kadarki izlenimlerinizden yola çıkarsak beklentileri karşıladı mı?

2017 koleksiyonumuzu Unicera’da sektör profesyonellerinin ve ziyaretçilerin beğenisine sunduk. Fuara katılım bu yıl da oldukça yoğundu. Hem yabancı hem de yerli müşterilerin ürünlerimize ilgisi bizi çok mutlu etti. Birçok yerli ve yabancı müşteri ve ziyaretçi ile tanışma, yeni iş bağlantıları yapma imkanı bulduk. Seramiksan olarak bu yıl da fuardan beklediğimiz sonuçları aldık.

Trendlerin hızı tasarıma yansıyor

Sektörü yakın gelecekte, özellikle tasarım anlamında ne gibi değişimler ve yenilikler bekliyor? Seramik sektöründe trendler her yıl hızlı bir değişim göstermektedir. Bu değişim tasarımlara da yansıyor. Dijital baskı teknolojisinin yaygınlaşması, doğada gördüğümüz her türlü renk ve desenin karoların üzerine başarılı bir şekilde aktarılmasını kolaylaştırıyor. Doğada karşımıza çıkabilecek ahşap, taş, mermer gibi aklınıza gelecek her türlü görüntü bugün artık karoların üzerine başarılı şekilde aktarılıyor. Dijital baskı teknolojisinin seramik üretim teknolojilerinde kullanılmasıyla birlikte ürünlerin tasarımında hem üreticilere hem tüketicilere büyük bir çeşitlilik sunuluyor.

Kültürel birikimimiz, sektörü yurt dışında markalaştırır

Seramik sektöründe Türkiye’nin konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Köklü seramik kültürümüzü dünyaya başarılı şekilde aktarabiliyor muyuz?

Türk seramik sektörü; seramik ve porselen grubunda Avrupa’nın 3. dünyanın ise 9. büyük üreticisi konumundadır. Ülkemiz aynı zamanda bu alanda Avrupa’nın 3. büyük ihracatçısı durumundadır. Vitrifiye sektöründe ise Avrupa’nın en büyük üreticisi ve en büyük ihracatçısıdır. Sektörde dünyadaki en son teknolojiye sahip ülkelerden biri olmamıza rağmen dünyada markalaşma ile ilgili gelinen noktalara baktığımızda maalesef aynı başarıyı gösteremiyoruz. Sektörün yurt dışındaki gücünü artırmak ve sektörü markalaştırmak adına Türk insanının ve Anadolu’nun binlerce yıllık birikimini ortaya çıkaracak bir tarz oluşturmak gerekiyor. Bunun için de AR-GE ve ÜR-GE faaliyetlerine daha çok bütçe ve zaman ayırmamız ve kendi içimizdeki rekabetten uzaklaşmamız gerekiyor.

Üretimimizi her yıl artırmaya devam ediyoruz

Şirketimiz, 1990 yılında, Manisa - Turgutlu sanayisinin önde gelen sanayicilerinden Demirdöver ailesi tarafından kuruldu. 1994’te üretime başladık. Bir dünya markası olma yolunda, kurulduğumuz günden bugüne gelişen teknoloji ve büyüme anlayışımızla üretimi her yıl arttırmaya devam ediyoruz. 500.000 m2 açık alan üzerine kurulan ve 150.000 m2 kapalı alanı olan fabrikamız Turgutlu Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alıyor. Bugün sadece Türkiye’de değil seramiğin ve modanın merkezi İtalya’da da Rondine markası ile üç ayrı tesiste üretim yapıyoruz. Tüm yaşam alanları ve kamusal alanlar için geniş ürün yelpazesine sahip olarak her zaman ileri teknolojimiz ve yenilikçi tasarımlarımızla müşterilerimize kaliteli hizmet sunmaya devam ediyoruz.

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok