#2 Modifiye Gerçek // Fernando Passos

Ahmet Terzioğlu
Ahmet Terzioğlu
  Ağu.01, 2020, 20:22
Bugünlerde gerçekten her şeye, her an hazır olmak için biraz daha fazla esin kaynağına ve kendimizi beslemeye ihtiyacımız var… O yüzden hadi, hepimizin hayal gücünün zirve yaptığı zamanlara, çocukluğumuza gidelim.

Bugünlerde gerçekten her şeye, her an hazır olmak için biraz daha fazla esin kaynağına ve kendimizi beslemeye ihtiyacımız var… O yüzden hadi, hepimizin hayal gücünün zirve yaptığı zamanlara, çocukluğumuza gidelim.

Kendi çocukluğumdan söze devam edersem, İzmir’de bize hayallerin kapısını aralayan, eski Göztepe tesislerinin, yeni Göztepe Stadı’nın orada, Steam’den çooooook öncelerde yer alan ama bizim öz gerçek Steam’imiz olan efsane Tunç Bilgisayar’ın kapısından içeri giriyoruz. Oyunların olduğu katalogda biraz dolanıyoruz. S harfine ulaşıyoruz. Bir 1.44’lük diskete sığan inanılmaz heyecan dolu bir araba oyununu alıyoruz. Eve gidiyoruz. 286 bilgisayarımızı açıyoruz. Disketi takıyoruz. MS-Dos komut satırına exe dosyasını yazıyoruz. Enter’a basıyoruz. Simsiyah tatsızlık yerini cortlamış renklerle dolu cga’dan hâllice VGA’dan kötüce bir tasarım dünyasına bırakıyor. 

Oyunu açtıysanız duyduğunuz ses bir oyunun ana menüsünden geliyor. 1989 yılında California Dreams isimli oyun firması tarafından üretilen Street Rod’un sesi bu. Hot Rod diye tanımlanan modifiye araba kültürüne bir saygı duruşu olan bu oyunda arabaları modifiye ederek drug yarışı yapıyor, yolların tek hâkimi olduğunuzu King isimli yarışçıya ispat etmeye çalışıyorsunuz. 

İnanılmaz güzellikte arabalar oyunun muhteşem grafik dünyasında, tam olarak II. Dünya Savaşı sonrası Amerika’da yükselen C ile değil, K ile yazılan Kustom Kulture’ı yansıtıyor. 

Nedir Kustom Kulture? Bir arabayı alıp donanımsal ve görsel olarak farklılaştırmak. Bugünün tabiriyle modifiye etmek. Ona estetik ve teknik yeni bir boyut kazandırmak. Tom Wolfe’nin deyişiyle onu mobil bir heykele dönüştürmek. O dönemin sözleriyle obje ile jet’i bir araya getirip objet olarak araba olmaktan çıkarıp yeniden tanımlamak.

Kustom Kulture dönemine öyle bir damga vuruyor ki Amerika’dan İsveç ve Finlandiya’ya kadar uzanıyor. Ford, Volvo gibi otomobil üreticileri kendi üretim bantlarında bu kültürün tasarım anlayışını andıran araçlar üretmeye başlıyor. Ford Anglia, Volvo Amazon, 1957 Chevrolet bu araçlardan bazıları. 

Kustom Kulture’ı önemli yaratıcıları ise George Barris ve Ed Roth gibi isimler. Birçok isim sayılabilir tabii ama öne çıkan bu iki ismi anmak gerek. George Barris efsanevi Batmobile’ın, Kara Şimşek’teki KITT’in yenilenen hâlinin tasarımcısı. Ed Roth ise daha niş bir isim bu kültürde, ancak Kustom Kulture’ın Kustom Graphics tarfını meydana getiren stickler’lar, stencil’lar, tshirt’ler hep onun başının altından çıkıyor. Kustom kültürü devasa bir tasarım ve moda anlayışını beraberinde getiriyor. Kustom Kulture’da arabalar gelip adeta bir güzellik yarışmasında gibi fuarlarda yarışıyor.

Bunca şeyin portfolyo ile, reklam ile ne alakası var? Aslında biz de Kustom Kulture’ın Hot Rod arabaları yaratırken yaptığını yapıyoruz. Taze ya da çokça zamandır hayatımızda olan bir hakikati, bir veriyi, bir durumu, bir içgörüyü alıp dikkat çekici biçimde paketleyip, bir anlamda modifiye ederek insanların karşısına çıkıyoruz. Modifiye gerçekler, modifiye veriler, modifiye durumlar ve modifiye içgörüler yaratıyoruz. Performansı ve estetiği değiştirilmiş bir ürün ortaya koyuyoruz. Böylece hakikate, veriye, duruma, içgörüye daha fazla dikkat çekilmesini sağlıyoruz. 

George Barris ve Ed Roth gibi reklam dünyasında bunu muazzam şeyler ortaya çıkarmak için kullanan bir sürü isim var. Onlardan biri de Fernando Passos.

Fernando, Cannes Lions 2014 Creativity raporuna göre dünyanın en iyi 3. art direktörüydü. Bugüne kadar Cannes'da 4'ü gold olmak üzere 17, One Show'da 11, Clio'da 5 ve D&AD'de 4 ödül almış bir isim. Ve daha burada saymadığım pek çok lokal ve global festivalde ödülleri var.

Takma adı Basinga. Bu bir tür baget ekmekmiş ancak neden takma adı bu konusuna geldiğimizde “uzun hikâye” diyerek geçiştiriyor Fernando. 17 yıldır sektörde. 2007’de Ogilvy Brezilya’ya katılıyor. 4 yıl boyunca buradaki işleriyle 30’dan fazla ödül kazanıyor. Daha sonra Energy BBDO’ya geçiyor. Bu ajansı Joan Creative takip ediyor.


Kendi sözleriyle “Birbirine benzemeyen insanlardan oluşan ekiplerle çalışmaktan hoşlanıyor. Eğlenmeyi seven ekip arkadaşlarını her zaman hoş karşılıyor, tutku dolu bir ekibin başaramayacağı herhangi bir şey olmadığını düşünüyor. Herkesin en absürt çözüm ve içgörüleri dile getirirken bile rahat etmesi gerek” diyerek kendi yaratıcı yönetmenlik ve ekip anlayışını tanımlıyor.

Gelelim Fernando’nun ve içinde yer aldığı ekiplerin imza attığı modifiye gerçeklere…

Kronolojik olarak gidelim.

2014 yılında Bald Cartoons projesindeyiz. Graacc için yapılan bu proje, kanser hastası çocuklarla empati kurmak, onların daha iyi hissetmesini sağlamak için dünyaca ünlü çizgi karakterler saçları kazınmış olarak yeniden çiziliyor. Çizgi filmleri özel gösterim için böyle hazırlanıyor. Kampanyanın tüm iletişim materyalleri karakterlerin bu hâlleri kullanılarak yapılıyor. Garfield, Temel Reis, Adventure Time ve daha nice çizgi film karakteri çocuklar için saçlarını kazıyor… Çocuklara yalnız olmadıklarını göstermek için, hiç de iyi hissettirmeyen bir şey, hiç beklenmedik bir yerde karşılarına çıkarak cool ve iyi hissettiren bir hâle getiriliyor. Böylece durum modifiye ediliyor. Karşımıza etkileyici bir hikâye olarak güçlenerek çıkıyor.

2015’teyiz. Bitcoin Rain. Bitcoin’den herkesin zengin olma hayalleri kurmaya başlamadığı, bitcoin’in tepe taslak yere çakılmadığı zamanlar. IBM Cloud tanıtımı için Campus Party etkinliğinde mobil bir uygulama ile geolocation ve cloud’u match ederek etkinliğe katılan nerd’lerin üzerine bitcoin yağdırıyorlar. Cloud teknolojisini kullanarak iş yapıp para kazanabileceklerini, ürün faydasını şık bir modifiye ile paketleyerek aktarıyorlar.

Fernando’nun portfolyosunda yıl 2017… Bence hem ölçeği hem de perspektifiyle eşine az rastlanır cinste bir işte sıra. Hatta bugün bu portfolyoda bulunma nedenimizle karşı karşıyayız: Hero Smiths Theory. Yani buna bir fikir, bir reklam kampanyası demek ne kadar doğru bilmiyorum. Bu tıbbi bir düşünce deneyi resmen. İstatistiksel bir samba hatta. Amerika’da her 42 saniyede bir kalp krizi gerçekleşiyor. Smith soyismi ise Amerika’daki en yaygın soyisimlerden biri. Amerika’nın en çok kalp krizi geçirilen kasabalarından birinde, tüm Smith soyismini taşıyanlara Aspirin taşımaları söyleniyor. Böylece kalp krizi geçiren birinin yanında Aspirin olma ihtimali artırılıyor. Çünkü Aspirin kalp krizini önleyebilir, kalp krizinin hasarlarını azaltabilir. Ürün faydası nüfus müdürlüğü verisiyle bir araya harika bir modifikasyonla bir araya geliyor. Sonuç: Neredeyse birinci sınıf bir Netflix belgeseli. Kendisiyle bu projeye dair konuştuğumuzda yapım sürecinin 2 yıl sürdüğünü söyledi. Case study’ye sığmayan bir çaba ve inancın ürünü olduğunun altını çizdi ve özellikle bu projedeki “alışılmışın dışındaki” yaklaşımın sadece lafta değil, gerçekten de alışılmışın dışında olmasıyla ekipçe ne kadar övündüklerinden söz etti.

2019’a ve Dinner Eggs’e geliyoruz. Yapılan bir araştırmaya göre Amerikalıların yüzde 93'ü yumurtayı sadece kahvaltıda yiyor. Bu arada durumun bizde de çok farklı olduğunu sanmıyorum. Bu davranışı değiştirmek için American Egg Board, yani Amerika Yumurtacılar Birliği’ne bir kampanya yapıyorlar. Akşam yemeği yumurtasını yaratıyorlar. Bunu normal yumurtayı cidden ters çevirip paketleri de değiştirerek yapıyorlar. İnce ucu aşağıya getirip yumurtayı akşam yemeği yumurtası hâline getiriyor kampanya. Alışkanlarımızı modifiye eden bu kampanya yumurtaya karşı önyargılarımızı şakayla karışık alt üst ediyor.

Fernando’nun işlerinde araç modifikasyonu metaforu üstünden konuşmaya devam edersek, gayet fonksiyonel bir gerçeği, bir durumu, bir veriyi, bir içgörüyü modifiye ederek karşımıza çıkarışına tanık oluyoruz. Fernando Passos gibi dikkat çekici modifiyelerle gündemde yok olup gitmeden marka hikâyeleri anlatmaya devam!


 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER