Kaybolup giden tüm fikirler için…

Geçen ay yazımı yazmayarak yazdım. “Haydaaa” dediğinizi duyar gibiyim. Hatta “Bu nasıl bir yazı yazış” diye garipsediğinizin farkındayım. Ne bu şimdi diye okumayı bırakmış olmanızı bile anlarım. Ama yine de gelin bir anlatayım…

Şöyle, geçen ay overthinking; namıdiğer “aşırı düşünme” üstüne yazmak istediğime karar verdim ve bu konu hakkında düşünürken aşırı düşündüm. Evet, tam olarak bu döngüyü yaşadım ve aşırı düşünme konusunu ele alan yazımı aşırı düşünerek zaman kaybedip derginin deadline’ını kaçırarak tamamlayamadım. Böylece aşırı düşünme yazımı aşırı düşünerek yazamamış oldum. 3 yıldır kesintisiz yazdığım köşemde geçen ay ilk kez büyük bir boşluk vardı. Yani olması gereken yerde yazı yoktu. Onun yerine aşırı düşünmenin fikirlerin hayata geçmesini engelleyerek yarattığı boşluk vardı. Ancak bence bu boşluk bugüne kadar yazmak istediğim konuları en iyi ele alan yazımdı. Aşırı düşünmenin sonucu olan “hiçbir şeyin olmaması/hayata geçirilememesi/notlar ya da toplantılar arasında kaybolup gitmesi” durumunu, yazımı yazamayarak “yazıp” gerçeğe dönüştürmüş oldum. Anlatmak istediğim şeyi anlatmak yerine yaptım. Hikâye anlatmaya değil; hikâye yapmaya inanan birisi için anlamlı bir sonuç. Gerçekten de aşırı düşünmenin zararı aşırı düşünerek yapılan bir hatadan daha iyi anlatılamaz. 

Aşırı düşünmenin zararı ve aşırı düşünenlerin temel sorunu da bu zaten: yapmaları gereken şeyin içerisinde kaybolup yapmalar gereken şeyleri yapamamak. Her fikrin katili aşırı düşünme karşıtı bir manifesto yazıp en azından kendimi kurtarabilirim, geçen ayki yazılmadan yazılan yazının yasını bir başka şekilde tutabilirim diye düşündüm.

Madde 0: Hiçbir konuda ilk adım ne olacak diye düşünme. Mesela bu manifestonun ilk maddesi ne olacak diye fazla düşünme. O tongaya düşme. Bir yerden başla. Bir şekilde başla. Başlamak bitirmenin yarısından biraz fazladır. 

Madde 1: Garip bir çeviri kazası her şeyi özetliyor. Google Translate’te körlemesine overthinking’i çevirttiğinizde “iyice düşünmek” karşılığını alıyorsunuz. Bir şeyin iyice olmasıyla aşırı olması arasında çok ince bir çizgi olabilir. Özellikle de konu “düşünmekse”. İyice düşüneyim derken aşırı düşünmeyin. İyi olacak şeyleri kötüye çevirip her şeyi mahvetmeyin.

Madde 2: Satranç oynarken bile zaman oyunun bir parçasıdır. Sonsuz bir zamanda düşünmek düşüncenin kalitesini düşürür. Ortalama 500 bin saatlik ömrünüz olduğunu unutmayın.

Madde 3: Amerika’da haftada online ve offline toplam 55 milyon toplantı yapıldığı tahmin ediliyor. Dünya genelinde sayılar kim bilir ne durumda siz düşünün… Maalesef dünya bir aşırı düşünme arenası olma yolunda ilerliyor. Toplantıları bir sonraki toplantının ne zaman olması gerektiğini belirleyen rutinler olmaktan çıkarın. Kararlar alın. Uygulamaya geçin. Aşırı düşünülen toplantılar en fazla yalnızlığa iyi gelebilir.

Madde 4: Skittles ve Old Spice’ın efsane kampanyalarının yaratıcısı Eric Kallman ve Craig Allen’ın çalışma biçimlerine baktığınızda, aşırı düşünmeden aşırı düşünmenin ne kadar önemli olduğunu ve bazen “yeterince” düşünürsek aşırı düşünmemize gerek kalmadığını anlayabiliriz. Skittles’ın efsane reklamı Pinata’yı yazmak için 280 tane senaryo yazılması gerekirken, yapılmasının ardından reklamcılık tarihinde hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı The Man Your Man Could Smell Like reklam filminin efsanevi cümlelerinden “Bir atın üstündeyim”, orijinal filmin senaryosunda yokken bir anda sette eklenmiş. “Süreçte kaybolmayarak” yeterince düşündüğünde Pinata, acele ettiğinde The Man Your Man Could Smell Like ortaya çıkarabilirsin. 

Madde 5: Sürecin tam ortasında bile “bir yerden başlaman gerektiğini” unutma. BİR YERDEN BAŞLA.

Madde 6: Benzema bugüne kadar kariyerinde 577 maça çıktı ve 299 gol attı. Attığın şutların gole dönüşme istatistiği ise yüzde 10. Yani 2 bin 990 şut attı Benzema. Benzema’nın tutturduğu hedefe baktığında yüzde 10’un ne kadar az ama aslında ne kadar fazla olduğunu görmemiz lazım. 299 şut atsaydı 29 tane golu olabilirdi. Atmadığın şutlar için üzülmek yerine attığın şutlara odaklan. Daha fazla dene. İstatistik en büyük dostundur.

Madde 7: Sorunlara çözüm ürettiğini unutma. Yeni sorunlar üretmekten kaçın. Aşırı düşünmek en büyük sorundur.

Madde 8: Benzema gibi denemekten korkma. Cesaretin isabet oranını artıracak. Cesaret bir Fernando Machado slide’ında yer alan büyük harflerle yazılmış, güzel tipografili bir kelime değildir. Cesaret Fernando Machado gibilerin hayata geçirdiklerinin toplamıdır.

Madde 9: Tezcanlı ol. Harekete geç. Tarih bir şeyler yapanları hatırlar. Doer > Thinker’dır ama her Thinker da bir Doer’dır. Düşüncelerimizin bir önemi yok. Hayata geçen düşüncelerimizin önemi var. Düşünmek bir egzersiz değil sorun çözme yoludur. Aşırı düşünmek ise bir bağımlılık.

Madde 10: Asla aşırı düşünme, yeterince düşün.

Madde 10: Başlamak önemlidir, bitirmek daha da önemli. Başladığın her şeyi bitir.