Baydöner Genel Müdürü Bülent Polat : Global marka olma yolunda ilerliyoruz

DÖNERDE DÖNEN MARKALAŞMA

TÜRK DÖNER MARKALARI, DÖNERİN GLOBAL BİR MARKA OLMASI İÇİN ADIMLAR ATIYOR. YATIRIMLARINI BU DOĞRULTUDA YAPAN VE DÜNYANIN BİRÇOK ÜLKESİNDE RESTORANLAR AÇAN MARKALARIN HEDEFİNDE İSE AVRUPA VE AMERİKA PAZARI VAR.

dönerci1

Türk insanın en sevdiği yiyecek olan döner, son yıllarda Avrupalının da kalbini fethetmeye başladı. Hamburgerin ve pizzanın tahtını sallandıracak dönerin yükselişinin önüne geçmek isteyen Avrupa ülkeleri, birtakım engellemeler ve kısıtlamalar getiriyor. Öyle ki, başta İtalya, Fransa ve Almanya olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde döner dükkanları kapatılıyor. Almanya’da bazı bölgelerde menüye yazılmıyor ya da dönerin ismi ‘dönen şiş’ olarak değiştirilmek isteniyor, tabelasında ‘döner’ yazıyor diye işletmelere ceza kesiliyor. Peki global marka olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Türk döner firmaları bu duruma ne diyor? Avrupa pazarında dönere koyulan bu ambargo, onlara geri adım arttırıyor mu?  Ayrıca dönerde dönen markalaşmada rakiplerine karşı nasıl bir strateji güdüyorlar?

Tüm bu soruları Baydöner, Usta Dönerci ve KasapDöner markaları bizler için yanıtladı.

BAYDÖNER GENEL MÜDÜRÜ BÜLENT POLAT 

GLOBAL MARKA OLMA YOLUNDA İLERLİYORUZ

Baydöner’in kuruluş hikayesini anlatır mısınız?

Baydöner olarak Türkiye'de dönerin markası olmak ve Türk mutfağının en güzel yemeklerinden olan dönere hak ettiği değeri katmak hedefiyle 2006 yılında yola çıktık. Şu anda Türkiye’nin en çok satan döneri ve en yaygın döner restoran zinciri konumundayız. Türkiye'de 41 şehirde ve yurtdışında Azerbaycan ve Kuzey Irak'ta olmak üzere 105 şubemiz bulunuyor. Baydöner olarak 2012 yılında Dubai’de Dünya Endevour Girişimcisi seçildik. 2014 yılı Şubat ayında ise Ernst and Young’ın dünya genelinde düzenlediği girişimcilik yarışmasında “Yılın Girişimcisi” ödülüne layık görüldük. 60 ülkede 145’ten fazla şehirde düzenlenen 2014 EY Entrepreneur Of The Year ile Monte Carlo’da Türkiye’yi temsil ettik. Avrupa’nın en prestijli ödül programı olarak kabul edilen European Business Awards’ta yarışarak Türkiye’nin ulusal şampiyonu seçildik. En Son da 2015 yılında AYD (Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği) tarafından yürütülen halk oylaması sonucu “En Sevilen Restoran” ödülüne layık görüldük.

Türkiye’deki ve yurtdışındaki yatırımlarınızdan bahseder misiniz? Global marka olmak adına hangi adımları atıyorsunuz?

Türk markalarının yaptığı en büyük hatalardan birisi Türkiye'de olgunlaşma ve kurumsallaşma sürecini tamamlamadan yurtdışında şubeler açmaya başlanmasıdır. Yaptırdığımız araştırmalara göre döner denilince akla gelen ilk markayız; ülkemizde gerekli olan standartları oluşturduk ve kurumsallaşma süreçlerimizi tamamladık. Bundan sonraki süreçte Haziran ayında Kıbrıs'ta ilk şubemizi açacağız. Avrupa ile ilgili fizibilite çalışmalarımız devam ediyor. Ortadoğu ile ilgili Master franchise ortaklıkları ile ilgili görüştüğümüz firmalar mevcut. Şirketimizi kurduğumuz 2006 yılında amacımız Türkiye'de dönerin bilinen en büyük markası olmaktı. Bu yolda güzel başarılar elde ettik. Şimdi ise dünyada dönere hak ettiği değeri verecek bir global marka olma yolunda ilerliyoruz.

DÖNER, AVRUPA'DA ÇOK HIZLI BİR BÜYÜME YAKALADI

Bildiğiniz gibi Avrupa’da son günlerde Türk dönerine karşı kısıtlama, engelleme çabaları artmaya başladı. Sizce bu engellemenin sebebi nedir? Siz Baydöner olarak Avrupa pazarına girmeyi planlıyor musunuz?

Avrupa'da en son yaşanan terör olaylarından sonra tüketicinin kısmi olarak bir tepkisi olabilir. Tepki yaratılıp işlerin düşürülmeye çalışılması doğaldır. Çünkü döner Avrupa'da çok büyük bir pazara sahip olan bir ürün. Türk vatandaşlarımız biliyorsunuz 60’lı yıllardan bu yana döneri Avrupa'da çok büyük bir pazar haline getirdiler. Döner, Avrupa'nın yerel yemeklerine oranla çok hızlı bir büyüme yakaladı ve rekabet sebebiyle çok düşük fiyatlara satılan bir ürün haline geldi. Avrupalı ve uluslararası zincirler de dönerin bu yükselişine bir şekilde müdahale etmek istiyorlar. Bunun için atılacak adımlar çok önemli. Her köşe başında satılan döner büfeleri yerine tüm bu işletmeleri bir marka şemsiyesi altında konsolide edebilirsek ve arkasına global markaların yaptığı gibi bir standart kalite koyabilirsek mutlaka bu problemleri çözeriz diye düşünüyorum. Avrupa pazarı için fizibilite çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle Almanya'da  yılsonuna kadar mutlaka pazara giriş yapacağımızı söyleyebilirim.

Avrupa pazarına girişte nasıl bir tanıtım kampanyası gerçekleştirmeyi düşünüyorsunuz?

Gireceğimiz lokasyonun bölgesel dinamikleri bu konuda çok önemli. Öncelik olarak bölgesel bilinirliğimizi artırmak üzerine odaklanacağız.

baydoner

REKABET PAZARI BÜYÜTÜYOR

Dönerde markalaşmada bir rekabet var. Siz markalaşmada rakiplerinize karşı nasıl bir strateji güdüyorsunuz?

Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de rekabet söz konusu. Fakat bu rekabet genel anlamda pazarı büyütmektedir. Bundan 10 sene önce tüketilen döner miktarı ile günümüzdeki tüketilen döner miktarı arasında ciddi farklar söz konusudur. Bu sebeple bizim yaşadığımız rekabet güzel anlamda pazarı büyütüyor. Pazarın doygunluğa ulaşmasına daha çok vakit olduğunu da net bir şekilde söyleyebilirim. Ülkenin iskender anlamında ilk ulusal TV, radyo, gazete lansmanı yapan firması olarak birçok konuda ilkleri başardık. Aynı zamanda 2015 yılında AVM yatırımcılar derneği tarafından ülkenin farklı yerinde müşteriler ile gerçekleştirilen "AVM'lerde en çok tercih edilen ve beğenilen restoran” ödülünü almak bizim için gurur vericiydi. Güzel işler yapmak ve bunların fark edilmesi bizleri çok mutlu etmektedir.

Sizce “döner” markası Dünyada oluşturulabilir mi? Bununla ilgili neler söyleyebilirsiniz?

Dünyada hamburger ve pizzanın bir markası olabiliyor ise mutlaka dönerin de bir markası olabilir. Daha önce de belirttiğim gibi tüm dünyada tüketilen döner miktarı çok ciddi rakamlara ulaşmış durumda. Bunu hijyen ve kalite standartlarına oturtarak yapabilen firmalar bundan sonraki süreçte hayatta kalacaklardır. Bizim bu anlamda standart olarak İstanbul ve Irak'ta tükettiğiniz döner arasında hiçbir kalite ve hijyen farkı yoktur. Bu anlamda büyük yatırımlar yapıyoruz ve dönerin global bir markası olma yolunda emin adımlar ile ilerliyoruz.

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER