MARKALARIN SPONSORLUĞUNDA; GELİŞEN SANAT

ÜLKEMİZİN GELİŞİMİ İÇİN SANATIN VE SANATÇININ DESTEKLENMESİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR.  BUNUN BİLİNCİNDE OLAN MARKALAR BU YÖNDE ADIMLAR ATIYOR. MÜZİKTEN SİNEMAYA, TİYATRODAN BALEYE KADAR BİRÇOK SANAT DALINA DESTEK VERİYOR. BÖYLELİKLE HEM MARKA İMAJINI GÜÇLENDİRİYOR HEM DE TÜKETİCİLER ÜZERİNDE FARKINDALIK YARATIYOR.

Sponsorluk; kurum ve kuruluşların marka değerin artırmak ve sosyal sorumluluk çerçevesinde seçilen bir faaliyetin desteklenmesi olarak tanımlanıyor. Sponsorluk faaliyetleri, geçmişte sanat koruculuğu ile başlamış. Krallar, hükümdarlar, soylu ve varlıklı aileler yaşadıkları toplumda ünlerini artırmak için yetenekli sanatçıları korumuş.  Günümüzde ise bu önemli görevi markalar üstleniyor. Tüketicilerin gönlünü kazanmak ve olumlu bir imaj oluşturmak için sponsorluk faaliyetlerine yöneliyor. Spordan sonra, sponsorluk harcamaları içerisinde en fazla payı sanat sponsorluğunu ayırıyor. Sanat alanında yapılan sponsorluklar ise ağırlıklı olarak müzik, tiyatro, resim, opera, konser, bale, kişisel sergiler, sinema gibi alanlarda gerçekleşiyor.

Bu sayımızda “Markaların Sponsorluğunda Gelişen Sanat” başlıklı dosya konusu ile sanata markalar aracılığıyla yapılan yatırımları ele aldık. Başta İKSV olmak üzere, bu alana en çok destek olan; Turkcell, Anadolu Efes, Yapı Kredi Bankası, Allianz Türkiye, Akkök Holding ve Odeabank markalarının görüşlerine yer verdik ve ortaya keyifle okunacak bir dosya çıktı.

Allianz Türkiye Dış İletişim Müdürü Berna Özdemir

BİREYSEL SANATÇILARIN DESTEKLENMESİNİ ÖNEMSİYORUZ

MÜZİĞİ TOPLUMU AYAKTA TUTAN DEĞERLİ BİR KÜLTÜREL SERMAYE OLARAK GÖRÜYOR, MÜZİK KÜLTÜRÜNÜ HERKES İÇİN ERİŞİLEBİLİR KILARKEN GENÇ MÜZİSYENLERİMİZİ DE DESTEKLEMEYİ AMAÇLIYORUZ.

Marka olarak hangi sanat dallarına sponsor olup destek veriyorsunuz? Bu sanat dallarına destek vermenizin sebebi nedir?

Toplumun yaşam kalitesini artıran sosyal bir marka olarak, müziği ve geleceğin sanatçılarını desteklemeyi, toplumdaki kültürel bağları müzik yoluyla güçlendirmeyi kurumsal sorumluluk felsefemizin merkezine koyuyoruz. Müziği toplumu ayakta tutan değerli bir kültürel sermaye olarak görüyor, müzik kültürünü herkes için erişilebilir kılarken genç müzisyenlerimizi de desteklemeyi amaçlıyoruz. Sanata verdiğimiz desteğin ikincil odağı ise güncel sanat. Güncel sanat alanındaki sponsorluk faaliyetlerimizin yanı sıra, yenilikçi yaklaşımımızın simgesi olan merkezimiz Allianz Tower’ı da çalışanlarımızın güncel sanatla buluştuğu bir ortam olarak kurguluyoruz.

Sponsor olduğunuz sanatın ya da sanat dallarının gelişmesi için bugüne kadar neler yaptınız?

Müziği globalde, dünyanın en etkili yüz insanından biri olarak adlandırılan, Allianz Gobal Marka Elçisi Lang Lang’ın kurduğu Lang Lang Uluslararası Müzik Vakfı ile birlikte hayata geçirdiğimiz Allianz Gençler Müzik Kampı gibi oluşumlarla desteklerken, Türkiye’de de müziğe emek veriyoruz.

Müzik alanındaki çalışmalarımız, 2014 yılında, Lang Lang’ı sanatseverler, gençler, öğrenciler, sivil toplum kuruluşları ve müşterilerimizle buluşturduğumuz İstanbul konseriyle başladı. Konser özelinde, Şevki Karayel Akademi ile yaptığımız çalışma ile 500 öğrenciye müzik kültürü atölyeleri düzenledik ve bu öğrencilere dünyanın yaşayan en ünlü piyanistini canlı izleme imkânı tanıdık. Ayrıca, bu konserde Lang Lang ile aynı sahneyi paylaşma fırsatı bulacak genç müzisyeni berlilemesi için, Cem Mansur, Süher-Güher Pekinel, Görgün Taner ve Yeşim Gürer Oymak gibi klasik müziğin önemli isimlerinin yer aldığı bir danışma kurulu oluşturduk. Danışma kurulumuz bizi, o sıralar henüz 11 yaşında olan genç piyanist Kaan Baysal’la tanıştırdı.

Kaan’la bu vesileyle kesişen yollarımız, o gün bugündür ayrılmadı. Allianz Türkiye’nin marka elçiliğini üstlenen Kaan, bu konserin ardından Barselona’ya giderek, Allianz Gençler Müzik Kampı’na Türkiye’den katılan ilk genç yetenek, 2015 yılında Viyana’da düzenlenen kampın ise Lang Lang ile birlikte tanıtım yüzü oldu.

Genç müzisyenlere verdiğimiz desteği, Barış İçin Müzik Vakfı ile kurduğumuz işbirliği ile daha büyük kitlelere taşıma fırsatı bulduk. Temel amacı, mümkün olduğu kadar fazla çocuğa karşılıksız müzik eğitimi olanağı sağlamak ve barışın sesini müzikle duyurmak olan Barış için Müzik Vakfı’nın öncü kurumsal destekçiliğini üstlenerek, Mehmet Selim ve Yeliz Baki’nin kişisel emekleriyle, bugüne kadar imkânları sınırlı binlerce çocuğa ortak sosyal ve kültürel yaşam alanları oluşturmuş bu güzel girişimin devamlılığına ve bilinirliğine katkıda bulunmayı hedefledik.

Türünün ülkedeki ilk örneği olarak Cem Mansur tarafından kurulan Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’nın da kurumsal destekçiliğini üstlendik. Her yaz, ülkenin dört bir yanındaki konservatuvarlardan seçilen 16-22 yaşları arasındaki 100 müzik öğrencisini bir araya getirerek, hazırlık döneminin sonrasında Türkiye ve yurt dışında bir dizi konser veren Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası ile genç müzisyenlere verdiğimiz desteği sürdürdük.

2015 yılı içerisinde, müziğe erişmek, müziği öğrenmek isteyen herkese karşılıksız ve Türkçe içerik sunan Türkiye’nin ilk ve tek dijital platformu Motto Müzik’i hayata geçirdik. Yekta Kopan, Murat Meriç gibi isimlerin hazırlayıp sunduğu eğlenceli programların yer aldığı, Youtube üzerinden yayın yapan Motto Müzik’te enstrüman çalmayı öğrenmek isteyenlere de ücretsiz dersler yer alıyor. Gitar, davul ve bağlama derslerimiz büyük ilgi görüyor.

Dünyanın en önemli müzelerinden olan, New York’ta bulunan MoMA’nın (The Museum of Modern Art) sponsorları arasında yer alan Allianz olarak, Türkiye’de de güncel sanata destek veriyoruz. İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen, dünyanın en önemli güncel sanat etkinliklerinden biri olarak kabul edilen İstanbul Bienali’ne sağladığımız katkının yanı sıra, yeni merkezimiz Allianz Tower’da da, Türkiye’nin yeni nesil sanatçılarının çalışmalarına yer veriyoruz.

FİNANSAL  GERİ DÖNÜŞ BEKLENTİSİ İÇERİSİNDE DEĞİLİZ

Sanata yaptığınız yatırımın geri dönüşlerini nasıl ölçümlüyorsunuz? Algısal ve finansal geri dönüşler nasıl?

Dijital bir mecra olmasından dolayı Allianz Platformu Motto Müzik’in izlenme ve takip edilme sayıları ölçümlenebilse de, sanata verdiğimiz desteğin bize finansal olarak geri dönmesi beklentisi içerisinde değiliz. Vizyonumuz doğrultusunda, toplumumuzun yaşam kalitesini artırmak amacıyla gerçekleştirdiğimiz bu yatırımların sonucunda, genç sanatçılarımızın sayılarının artması ve başarılarının devam etmesi bizim için en önemli getiri. Allianz Türkiye’nin adının her geçen gün sanatla daha fazla iç içe geçmesi de bizi heyecanlandırıyor tabii.

Herhangi bir sanat dalında bireysel sanatçılara destek olunması konusunda neler söylersiniz? Yeterli mi? Sizin böyle bir desteğiniz var mı?

Bireysel sanatçıların desteklenmesini önemsiyoruz. 2014’ten bu yana, onur duyarak desteklediğimiz, Allianz Türkiye Marka Elçisi Kaan Baysal’ın başarısı buna en iyi örnek. İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın 22 Nisan’da verdiği özel konserin sekiz solistinden biri olarak seçilen Kaan, henüz 13 yaşını doldurmadan Türkiye’nin dört büyük orkestrasının eşlik ettiği genç solist olarak tarihe geçti. Desteklediğimiz genç bir sanatçının böyle mutluluk verici anlara imza atması, sanata yaptığımız yatırımların değerini daha da görünür kılıyor.

Sanatçılara verdiğimiz desteği diğer sanat yatırımlarımızla ve Allianz Tower çatısı altında da sürdürüyoruz. Dijital dünyaya ve teknoloji çağına uygun yeni merkezimiz Allianz Tower’da, Ali Alışır, Çağatay Odabaş, Ekrem Yalçındağ, Evren Erol, Mehmet Ali Uysal, Mehtap Baydu, Mithat Şen, Nejat Sati, Özgür Demirci, Server Demirtaş ve Utku Demirtaş’ın çalışmaları, tüm Allianz Türkiye çalışanları ve ziyaretçileriyle buluşmaya devam ediyor.

Sanat sponsorluğunda gelecekteki planınız nedir?

Sanat gibi emek ve zaman isteyen bir alana verdiğimiz desteklerin ve hayata geçirdiğimiz projelerin uzun soluklu olması, bu desteklerin gerçek ve kalıcı başarılara dönüşmesi adına çok önemli. Sanata destek kapsamında topluma değer katacak proje ve işbirliklerine, müzik odağımızda kalacak şekilde devam etmek istiyoruz.