Darbeye Karşı Teknoloji ve İletişimin Gücü - Ağustos 2016

İsmail Bayazıt

Sevgili Brand Age okuru,

Türkiye, 15 Temmuz’da, bir daha yaşamak istemeyeceği türden, zorlu bir sınavdan geçti. Eğer bu sınavda, birlik beraberlik duygusu etrafında toplanmasaydık, karanlık bir geleceğe uyanacaktık. Hain darbe girişiminin önündeki en büyük engelin, demokrasiye ve cumhuriyete sımsıkı sarılan Türk halkı olduğu bir kez daha görüldü. ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ şiarını, bir kez daha altını çizerek dünyaya duyurduk. 15 Temmuz gecesi saniyelerin bile ehemmiyet taşıdığı o anlarda, bizi aynı duyguda birleştiren şey ise iletişim ve teknolojinin gücü oldu. Cumhurbaşkanının akıllı telefonlarla halka seslendiği o anlar, başbakanın canlı yayınlara telefonla bağlanması, çatışmaların olduğu noktalardan canlı bağlantılar, Periscope yayınları, Facebook, Twitter paylaşımları, yer bildirimli yardım çağrıları, toplanma noktalarının paylaşılması ve darbe girişiminde bulunanların anında deşifre edilmesi gibi pek çok ayrıntıda teknolojinin ve iletişimin gücünü gördük. Teknoloji artık bizi zamandan ve mekandan bağımsız kılıyor. McLuhan’ın dediği gibi, artık dünya ‘global köy’ ve biz teknoloji sayesinde bu köyde her noktaya çok rahat erişebiliyoruz. O gece bir kez daha teknoloji ile birlikte medyanın gücünü gördük. Fakat medyanın acil durumda teknolojiyi kullanma konusunda daha hazırlıklı ve deneyimli olması gerekliliği de ortaya çıktı.

Türkiye’de bir daha asla böyle bir girişimin yaşanamayacağını yedi düvel görmüş oldu. Yine de insan kendine sormadan edemiyor, 60, 70 ve 80 darbeleri, teknoloji ve iletişim bu boyutlarda olsaydı yine de yaşanır mıydı? Bu halk, hakimiyetini kendinden başkasına vermemiştir ve vermeyecektir. Tarihimiz ve Çanakkale destanımız bunu açıkça gösteriyor. Demek ki, bu halk o dönemlerde bu teknolojiye ve iletişime sahip olsaydı Türkiye için çok farklı bir gelecek olabilirdi.

Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve Türk halkına sabırlar diliyoruz. Böyle bir dönemde olması gerektiği gibi, Brand Age olarak, kapak konumuzu “Darbeye Karşı Teknoloji ve İletişimin Gücü” olarak belirledik. Teknoloji yazarımız Serhat Ayan, darbe girişiminin engellenmesinde teknolojinin, iletişimin ve medyanın gücünü yazdı. Adba International, darbe girişimi sonrası sosyal medya söylemlerinin analizini ölçümledi. Ve iletişim ve reklam sektörünün duayen ismi ve darbe şehidi Erol Olçok ve oğlunu bir kez daha minnetle anıyoruz. Mekanınız cennet olsun.

“Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.

Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal.”

M. Akif Ersoy

Ayrıca bu ay Brand Age’de sizi çok değerli haberler, bilgi dolu dosya konuları ve yazılar bekliyor.

Keyifli okumalar.

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER