Dijital dönüşüme liderlik etmek

Dr. Cebrail Taşkın
Dr. Cebrail Taşkın
  Ağu.02, 2017, 11:48

Dr. Cebrail Taşkın

Dijital dönüşüm, şirketlerin iş süreçlerinin tamamında teknolojiyi daha etkin ve yoğun kullanmaları olarak değerlendirilebilir. Bilgi ve Telekomünikasyon teknolojilerindeki hızlı gelişmeler dijital dönüşümü daha da hızlandırmıştır. Dünyanın herhangi bir yerinde üretilen ürünün tedarik edilmesinin kolaylaşması, ürünler ile ilgili bilgilere ve fiyatlara kolayca erişim sağlanması ve artan rekabet ortamı dijital dönüşüm sürecini kaçınılmaz hale getiriyor.

Dijital İş, fiziksel ve sanal dünyanın bulanıklığını ürün ve servislere, sanayiye, pazar ve organizasyonlara nasıl dönüştüreceğini kapsayan önemli bir konudur. Teknolojik gelişmeler -IOT (Internet of Things), 3D yazıcılar, akıllı cihazlar, kendi kendini yöneten otonom sistemler-mevcut iş modellerini yenileri ile değiştirmektedir. Uber ve AirBnb gibi yüksek profilli şirketler, yeni dijital iş modelleri yaratarak mevcut endüstriyi tehdit etmektedir. Dijital İş transformasyonu hemen hemen her endüstriyi etkilemektedir.

Gartner tahminlerine göre 2025 yılı itibariyle tüm sanayi dijitalleşecektir. CEO ve üst düzey yöneticilerin %52’si dijital iş stratejisinin kaçınılmaz olduğunu belirtmektedir. Önde gelen organizasyonlarda iş stratejisi, dijital iş stratejisi olmaktadır. Bu da fiziksel ve sanal dünyanın harmanlandığı yeni iş ve işletme modellerini doğurmaktadır.

‘Dijital İş’, iş modelini, şirketin ürün ve servislerinden back-office süreçlerine kadar her yönüyle etkilemektedir. Bu da yeni teknolojiler için talep ve fırsatlar yaratmaktadır. Dijital işletmeye yön verenler, bireysel ve toplu olarak işin nasıl yapılacağını değiştirmektedirler. Organizasyonlarına yaratıcı fikirlerle ilham veren ve onları Dijital İş’e dönüştüren hırslı CIO ve IT liderlerine ihtiyaç vardır.

Dijital dönüşümü göz ardı eden firmalar 2030’da var olamayacaklar. 1920’lerde ortalama şirket ömrü 67 yıl iken bugün 15 yıla düşmüştür. Cisco CEO’su John Chambers, bugün var olan işletmelerin üçte birinden fazlasının önümüzdeki 10 yılda olamayacağını ve Dijital dönüşümü hedefleyen şirketlerin %70’nin başarısız olacağını öngörmektedir. Artık rakip geçmişten değil gelecekten çıkacaktır.

Dijital yaşam, insanların fiziksel yaşamları ile tamamen iç içe geçmiş durumdadır. Gün geçtikte internet kullanımının artması ile beraber dijital varlığı olanların sayısı da artmaktadır. Dünyadaki nüfus dağılımlarına baktığımızda birinci sırayı 1.8 Milyar nüfusu ile Facebook almaktadır, ikinci Çin, Üçüncü Hindistan, dördüncü Twitter ve beşinci sırada USA yer almaktadır. Sonraki sıralamalar ise; Endonezya, Brezilya, Pakistan Nijerya ve Instagram şeklindedir. Günümüzde dünya nüfusunun %43’ünün internete erişimi bulunmaktadır. 2015 yılı içerisinde tablet satışları PC satışlarından fazla gerçekleşmiştir. Gelecekte internet erişimi suya erişim kadar kolay olacaktır. Kablosuz teknolojiler, elektrik, su ve yollar gibi altyapılar kadar yatırım gerektirmemektedir. Teknoloji geliştikçe kablosuz kullanımı da ucuzlamaktadır. Facebook, internet yayını yapan insansız hava araçları geliştirmektedir, Google ise ‘Project Loon’ adını verdiği proje ile hava balonlarını kullanarak internet erişimi sunmaya hazırlanmaktadır. İnternet erişiminin yaygınlaşması ile eğitim, sağlık ve e- devlet hizmetlerine erişim kolaylaşacaktır.

Günümüzde her türlü nesneyi internete bağlamak ekonomik olarak da mümkün bir hale gelmiştir. Akıllı sensor fiyatları gün geçtikçe ucuzlamaktadır. Her şeyin akıllı ve internete bağlı olması ve bilgi tabanlı servislerin gelişmesi beklenmektedir. 2020’ye kadar 50 milyardan fazla cihazın internete bağlı olması beklenmektedir. Ford GT’nin motor kontrol ünitesinde çalışan 10 milyon satır kod bulunmaktadır. VW’nin yeni Golf serisinde 54 CPU işlem yapmakta ve veri toplamaktadır. BMW’nin araştırmasına göre, geçen yıl dünya genelindeki otomobillerin %8’i, yani 84 milyon araç bir şekilde internete bağlanmıştır, bu rakamın 2020’de %22’ye, yani 290 milyon araca çıkması beklenmektedir.

Gartner tarafından yapılan strateji planları ve öngörülerine yönelik analiz ve araştırma raporlarına göre; 5 yıldan ilerisini kapsayan stratejik planlamalar fütüristtik olarak değerlendirilmesine rağmen, bunu yapan organizasyonların rakiplerine göre daha başarılı oldukları görülmektedir. CIO’ların kısa dönemde alacağı aksiyonlar ileride organizasyonun çok daha iyi bir noktada olmasını sağlayacaktır.

Gelecek teknolojilerin ve bu teknolojiler ile oluşacak yeni trendlerin organizasyon üzerindeki etkilerinin üst yönetimde paylaşılması, bütünsel bir görüşün oluşumuna katkı sağlayacaktır. Teknolojinin hızlı gelişimi, IT’deki büyüme ve dijitalleşme, organizasyonlardaki dijital dönüşümde CIO’u merkeze yerleştirmektedir. Gartner tarafından 2015 yılında yapılan bir araştırmada şirketlerin uzun dönem planlamaları ele alınmış ve geleceği iyi planlayan firmaların ortalama üzerinde bir performans gösterdikleri görülmüştür. Şirketlerin %95’i, 5-15 yıllık planlama yapmakta iken %50 den fazlası 20 yıl ve ilerisini planlamaktadır. Yüksek performanslı firmaların %18’i ortalama 22 yıl planlama yapmaktadır. Uzun dönem planlama, başarıyı garanti etmese de başarılı şirketlerin kullandıkları bir yöntem olarak değerlendirilmelidir.

Gartner araştırmaları, uzun dönemde IoT’deki gelişmelerin, otonom sistemlerin, yapay zekanın yaygınlaşması ile akıllı cihazların gelişiminin dijitalleşmeyi hızlandıracağını öngörmektedir. Gelecek 15 yılda, CRM, ERP, BI gibi destek sistemler ile ilgili işlerde değil, yeni ve ezber bozan teknolojilerin odaklanılacağı işlerde artış olacaktır. Bu durum, CIO ve CTO’lara, organizasyonun geleceğinde fark yaratmada önemli bir rol oynama fırsatı sunmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan Gartner’ın 2017 CEO anketinin sonuçlarını detaylı incelediğimizde; CEO’ların birinci öncelikli konusu %58 ile büyüme olurken, %31 ile teknoloji ikinci öncelikli konu olmuştur. Büyüme tüm CEO’lar için en önemli ve öncelikli konu iken, teknoloji ise bu hedefte ulaşmada önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla beraber, CEO’ların büyüme taahhüdünün geçtiğimiz yıllara göre arttığı görülmektedir. Gartner’ın önerileri; CEO’ların strateji ve iş model değişimlerinde dijitalleşmeyi daha fazla değerlendirmesidir. Şirketin DNA’larına dijitalleşme işlemelidir. CIO’lar uzun dönem planlarına teknolojik dönüşüm ve değişimi dahil etmelidir. CFO ve Strateji üst yönetimi ile yakın çalışılmalıdır. Dijitalleşme yolunda yapılan her hareketin iletişimi yapılmalıdır.

Gartner, İşini geleceğe hazırlamak isteyen şirketlere, Rutin olmayan işlerin otomatize edilmesini; ekosistemin kontrolü için bilginin kontrol edilmesini, arz ve talep datasının yönetilmesini; fiziksel dünyadaki müşterinin anlaşılması ve fiziksel ve dijital içerik oluşturulmasını, 3 boyutlu yazıcı kullanılmasını, finansal olarak çevik olunmasını ve akıllı evler, arabalar ve nesneler için bir “komuta merkezi” kurulmasını tavsiye etmektedir. CIO’ların dijital dünya ve iş fırsatlarını üst yönetime ve yönetim kurullarına anlatmaları ve farkındalık yaratmaları büyük önem arz etmektedir. Stratejik teknoloji haritası hazırlanması ve bu harita üzerinden IT yatırımlarının değerlendirilmesi, organizasyon ve iş modellerinde değişikliklere hazır olunması, inovasyon kültürü oluşturulması ve çeviklik, CIO’lar için bugünden hazırlanılması önerilen aksiyonlardır.

Uzun dönemde müşteri beklentilerinin anlaşılması önemlidir. 2025’e kadar müşteri davranışlarında ve beklentilerinde oluşacak değişimler takip edilmelidir. Yapay zekâ, giyilebilir teknolojiler, IoT cihazlar bunlardan bazılarıdır. 2025’de, her 3 işten biri yazılım, robot ve akıllı cihazlara çevrilecektir. 2018’de, IT destek organizasyonların %50’si, kendi IT servis portföyü dışındaki servislere destek verecektir. 2020’de, organizasyonların %20’si, çalışan bağlılığı için İK ve IT ortak hedefleri oluşturacaktır.

Günümüzde yaklaşık bir milyon robot işletmelerde görev yapmaktadır, bunların %80’i araç üretiminde kullanılmaktadır. Yapay zekadaki gelişmeler ile birlikte robotların her alanda kullanılması beklenmektedir. Yapay zekâ gelişmelerine paralel olarak sanal bir yetenek endüstrisi oluşturulacak ve şirketler akıllı cihazları ve robotları işe alacaklardır. 2030’da yüksek performans gösteren organizasyonların %50’si, iş yükünü kişiler ve “sanal yetenekler” arasında dağıtması beklenmektedir. Otonom işlerin oluşması, akıllı ve öğrenen agentlar, cihazlar ve robotlar vasıtasıyla, makine ve insan çalışanların rolleri değişecektir. Evde ve iş yerinde insan ve akıllı cihazların etkileşimi artarak devam edecek, teknoloji bilen/anlayan insandan, insanı bilen/anlayan teknolojiye doğru bir değişim yaşanacaktır. Yakın gelecekte insan ve akıllı makinalar birlikte iş gücünü oluşturacaklardır. CIO’lar bugünden akıllı makinaları nasıl, nerde ve ne şekilde kullanabileceği üzerinde çalışmalıdır. Anlık data, ileri algoritmalar ve yapay zekâ ile daha fazla karar verici ve kontrol edici noktaya gelmeleri öngörülen akıllı makinaları şimdiden düşünmek gerekmektedir.

Dijitalleşmenin sosyal sonuçlarından biri de etik değerlerde değişimler olmasıdır. Akıllı cihazların temel etik değerler ile çalışması ve güvenilirliğin sağlanması konuları bugünden tartışılmaya başlanmış ve “Digital Humanizm” kavramı oluşmuştur.

Dijital dönüşümün ülke ekonomisi içindeki önemi ve bireysel, kurumsal ve toplumsal verimlilikteki rolü ile ilgili bilinçlendirme çalışmalarının Türkiye çapında yerleştirilip geliştirilmesine katkıda bulunmak, dijital dönüşüm ile ilgili konularda eğitim, konferans, seminer gibi etkinlikler düzenleyerek bilgi alışverişine olanak sağlayıp nitelikli insan gücü oluşturulmasına destek olmak amacıyla ‘Dijital Dönüşüm Derneği’ kurulmuştur. Dijital Dönüşüm konusunda desteğe ihtiyaç duyan şirketler, Dijital Dönüşüm Derneğinden destek alabilirler.

Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın 16 Eylül 2016 tarihinde sabah gazetesinde yayınlanan röportajında: ‘Yeni nesil dijital girişim ekonomisi Türkiye’nin itici gücü olacak. Eğitimden sağlığa, inşaat sektöründen iletişime, üretimden lojistiğe her alanda daha güçlü büyüme ve küresel rekabet için Türkiye’nin yeni nesil dijital girişimcilerin enerjisine ihtiyacı var.’ demektedir. Dijital Dönüşüm ve Dijital Ekonomi, ülkemizin kalkınmasında önemli bir yapıtaşı olacaktır. Dijital ekonomiyi yönetecek Teknoloji Liderlerine önümüzdeki süreçte büyük ihtiyaç doğacaktır.

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER