Şimdi özetle şöyle; HHCL, namıdiğer Howell Henry Chaldecott Lury and Partners, 1987'de Londra'da kurulan bir ajans.

1991'de Tango kampanyalarıyla lig atlayan, 1997'de Blackcurrant Tango kampanyasıyla coşan, 2000 yılında Campaign tarafından "10 Yıla Damgasını Vuran" ajans seçilen, 2007'de birleşmelerle adı United London olan ve kapatılan bir ajans. Ajansın kurucuları tarafından yazılan Marketing at Point of Change'de olduğu gibi uzun okumak istemeyene özet geçen bir girişle herkese merhaba.

BKZ: Başlık

Kuruldukları günden itibaren kendilerini radikal profesyoneller olarak tanımlayan HHCL, medya oyunları, anlatı konvansiyonları, metafor, simge ne varsa her brief’te muazzam bir smoothie yapıp tüketicilerin karşısına çıkıyordu. Kampanya sürecini (DDB’nin Global CCO’su Ari Weiss’ın da sıkça değindiği) 3 boyutlu bir deneyim olarak tasarlayan ve kampanyadan çok deneyim üstüne odaklanan HHCL Cannes Lions’ta Grand Prix kazandığı Tango kampanyası ile “filmi” film olmaktan çıkarırken, o dönemde İngiltere’ye hâkim reklam anlayışını da tiye alıyordu.

“Tokat”

Üç genç sokakta laflıyor. Birinin elinde bir teneke Tango var. Bir yudum alıyor. Aman Allahım! Neşeleniyor, coşuyor, harika hissediyor. Muhtemelen müzik başlıyor. Ortalık şenleniyor. Herkes çok mutlu, çünkü Tango’nun tadı harika!

Yo yoo, tabii ki böyle olmadı. 1992 yılında üretilen ve neredeyse 2000 yılına kadar kullanılan Orange Man kod adlı kampanyanın yaratıcılarından Trevor Robinson, “Bu kampanyayı hâkim reklamcılık anlayışına tepki olarak tasarladık. O yıllarda sürekli “cause and effect advertising” diye tanımlanan işler üretiliyordu. Ürünle temasa geçen tüketici neşeleniyor, kendine geliyor, mutlu oluyor, keyifleniyordu. Bu durum soğuk içeçekler arasında daha da hâkimdi. Farklı bir şey yapmaya işin en başından beri kararlıydık” diye özetliyor kampanyayı. Tango içen genç kendine geliyor… Peki ama nasıl? sorusuna, turuncu ve yarı çıplak bir adam tarafından tokatlanarak, yanıtını veren kampanyada, aynı zamanda tüm olan biteni replay ile başa alarak bize anlatan 3 dış ses de bize eşlik ediyor. Robinson dış seslerin reklamdaki yerini şöyle anlatıyor: “Reklamcılığın en büyük günahı olan 2 fikri birleştirmeyi işleyip 2 ayrı fikri bir araya getirdik. Çok da fena olmadı.”

Tango kampanyası sadece reklam filmindeki çocuğu değil, tüketicileri de kendine getiriyor. Ha tabii sektörün kendisini de. Uzun yıllar süren kampanyanın Blackcurrant Tango ürünü için yapılan filmi Cannes Lions’ta Grand Prix’i kapıyor. Hatta Grand Prix almakla kalmıyor, bana sorarsanız Old Spice evreninin de temellerini atıyor.

Merak edenler aşağıdaki video'ya bakabilir.

Tek plan reklam filminin Old Spice’ı ne kadar etkilediğini daha iyi anlamak için de aşağıdaki video'ya bakabilirler.

Ayrıca, 1 Ekim 1996’da yayına giren reklam filmine (her ne kadar yüksek prodüksiyonlu ve harika bir iş olacağı baştan belli olsa da) making of çekmek de ne bileyim epey vizyon sahibi olmayı gerektiriyor.

Unutmadan ekleyelim: Orange Man reklam kampanyası viral olduktan sonra sokakta oynayan çocukların reklamdaki gibi birbirine tokat atmaya başlaması beraberinde şikâyetleri getiriyor. Reklam yasaklanıyor. Bunun yerine Orange Man’in Tango içenleri öptüğü bir versiyon hazırlanıyor ve yayına alınıyor (Bir manada şok edici kampanya tokatlamaya devam ediyor.)

Pahalı Bir Domain

Geleceğe Dönüş serisindeki çoğu ajansa yaptığım gibi HHCL’in de sitesine bir göz atmak istiyorum. Tabii ki kapalı. Site Godaddy UK’e refer edilmiş. www.hhcl.com’un şu anki değeri 45 bin dolar. Kapanmasının üstünden 15 yıl geçtikten sonra hiç de fena bir değer sayılmaz.

Şimdi dilerseniz kapanma öncesine gidelim, Tango reklamlarındaki gibi geri saralım. 1987'de kurulup 1997'de Chime PLC'ye satılan ajans, 2002'de Red Cell birleşiyor. 2006'da adı değişiyor. United London oluyor veee 2007'de tamamen kapanıyor.

Ajansın bakış açısını anlattığı kitaptan cümlelerle bitirecek olursak: "Geçmişte çalışan şey günümüzde çalışmıyor. Değişim. Bu 7 harfli kelime hakkında konuşmak; hatta onu tanımlamak çok kolay. Ama zamana ayak uydurmak ve bir şeyleri değiştirmek o kadar kolay değil.”

Teşekkürler HHCL.