Hayatta Kalma Ön Yargısı

Ahmet Terzioğlu
Ahmet Terzioğlu
  Mar.01, 2024, 12:55
Önce 1939-1945 arasına bir geri dönelim ve Abraham Wald’ın çalışma odasına konuk olalım.

Önce 1939-1945 arasına bir geri dönelim ve Abraham Wald’ın çalışma odasına konuk olalım.

“Olaylar yaşanırken hiç gıkın çıkmıyor.

Süreçte hiç yoksun, sonuçlar üzerine konuşuyorsun.

Sonuçlar üzerine herkes konuşur kardeşim.

Süreçler üzerine konuş. Süreçte yoksun. Sürece gel.” 

-Feyyaz Yiğit

1939-1945

Dönemin öne çıkan istatistikçilerinden Wald’ın en tanınmış istatistiksel çalışmalarından biri, İkinci Dünya Savaşı sırasında bombardıman uçaklarının hasarının nasıl en aza indirileceği üzerine yaptığı çalışmadır. Bu çalışma sonucunda Wald, bakış açımızın sonuçlar/çıkarımlar üzerinde ne kadar etkili olduğunu ortaya koydu ve bugün pek çok alanı etkilemiş olan “Hayatta Kalma Önyargısı” kavramını ortaya çıkardı. 

İkinci Dünya Savaşı sırasında düşen uçak sayısını azaltmak için yürütülen çalışmalarda uçakların vuruldukları alanlar bir şema üzerine yerleştirilerek incelenmeye başlandı.

Hayatta kalan uçakların bu teorik hasar modeli, uçakların kırmızı ile işaretlenen yerlerden hasar alıp bu hasarları atlattıklarını gösteriyordu. Dolayısıyla bu bölgelerden hasar alıp geri dönemeyen uçakların eğer bu bölgeleri takviye edilmiş olsaydı uçaklar geri dönebilirdi. Böylece düşen uçak sayısı azaltılabilir, kayıplar kontrol altına alınabilirdi.

Süreç devam ederken Wald'ın araştırma grubu da farklı bir yöntem izlemeyerek yola koyuldu. Grubun ilk yaklaşımı, uçağın hangi bölümlerinin en fazla hasara uğradığını değerlendirmek oldu. En çok hasar alan bölgeleri belirledikten sonra, bu bölgelerde uçağı daha fazla korumayla güçlendireceklerdi. Ancak Abraham Wald şunu fark etti, aslında şemada işaretlenmemiş alanlardan vurulan uçaklar geri dönmüyordu. Dolayısıyla da elde bu alanların hasar riskine dair bir veri yoktu. 

Bu araştırma grubu, bu kritik gerçeği tespit edememiş olsaydı, önerecekleri uçak takviyeleri, projeye ilişkin tartışmasız en değerli veri noktalarına sahip olan bir uçak alt kümesini tamamen göz ardı edecekti. Araştırma sonuçları, Abraham Wald ve Columbia'daki araştırma grubunun Hayatta Kalma Ön Yargısını hem keşfetmeleri hem de büyük bir sorunun üstesinden gelerek yüzlerce insanın hayatını nasıl kurtardıklarına dair bir şaşırtıcı bir örnek teşkil etmektedir. 

2023-2024

Geçtiğimiz aylarda Snoop Dogg bir post paylaştı. Postunda artık dumandan uzak duracağını, onun hayatında ve bizim görebildiğimiz kısmı olan hesaplarında alışıldık yaşamına dair görüntüleri göremeyeceğimizi söyledi. Posttaki metin çok samimiydi. İnce hesaplanmıştı. Snoop, üstüne gitmememizi ve onu eleştirmememizi istiyordu. 

Like butonları kırıldı. Yorumlar coştu. Herkes bu konu hakkında konuştu. Müthiş bir basın yansıması ortaya çıktı ve derken bir anda bir reklam filmi sosyal medyaya düştü.

YouTube’daki ilk yorumu “Bu işi kim yaptıysa kısa sürede terfi etmeli” olan bu kampanya, 2. fazıyla da bambaşka bir alkış tufanına sebep oldu. Reklamın reklam olduğunun keşfedilmesi herkesi daha da mutlu etti. İşin arkasında uzun yıllardır Amerika’da pek çok efsane işe imza atan The Martin Agency vardı.

Bu arada markanın borsadaki değeri arttı, her şeyden önce herkes böyle bir marka olduğunu öğrendi, 300 dolarlık gayet olması ya da olmaması ana bir gündem olamayacak bir ürün herkesin sorunu hâline geldi.


Bunca şey yaşanırken belki yaz aylarında yapılması gereken bir kampanya kışın yapıldığı için, belki ürün çok pahalı olduğu için, belki insanlar ateş yakmak için daha bütçesiz bir yol bulabildiği için, belki kampanya zekâsı üründe bulunmadığı için, bir anda Solo Stove CEO’su bu kampanyada beklenen satış artışı yakalanmadığı için “kendi isteğiyle istifa etti.” 

Tüm bunlar yaşanırken kampanyanın yaratıcılığını beğenenler ile etkisi üstünden yaratıcılığa daima düşman kesilenler ortaya çıktı.

1939-1945 ile 2023-2024 arasında tek farkın zaman farkı olmaması gerekirdi aslında. Birileri yine grafikte kırmızı noktalara bakarken, aslında kimsenin bakmadığı ve işaretlenmemiş yerlerin hayati önem taşıdığını anlar mı -hiç sanmıyorum ama- bunu zaman gösterecek. Hayatta kalmak tek başına hayati bir çıkarım için yeterli olacak mı göreceğiz.

 

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER