Kendi küçük belki ama büyük bir devrimin öncüsü

Birkaç sene önce, ilginç bir şey dikkatimi çekti. Yeniliklere imza atan kişilere, şirket kurucularına ve girişimcilere, onları sonunda muhteşem markalarını yaratmaya götüren çığır açıcı fikirlerin ne olduğunu sorduğumda “muhteşem fikirlerinin iyi planlanmış beyin fırtınası toplantılarında veya laboratuvarda yıllar süren yoğun çalışmalar sonucunda ortaya çıktığını” söylemediler. Aslında cevap, gözlemdi. Bu temel gözlemler, çoğu zaman en beklenmedik anda gelerek o güne dek karşılanmamış ve fark edilmemiş olan bir tüketici ihtiyacını açığa çıkarıyordu. Bunlar tümüyle yepyeni, çığır açan markaların temelini oluşturan gözlemlerdi.

Snapchat, GoPro ve Post-it… Ortak noktaları ne?

Bu, benim için şaşırtıcı ve düşündürücü bir bilgiydi. Sonuçta, Snapchat’in aslında uygulamanın kurucusunun bir arkadaşının kendisinin ot içerken çekilmiş bir fotoğrafını bulmaya çalışması üzerine icat edildiği, kimin aklına gelirdi? Ya da bir rahibin elindeki İncili yere düşürmesiyle, bütün sayfa işaretlerinin etrafa dağılması üzerine yapışkanlı not kâğıtlarının icat edileceği hangimizin aklına gelirdi? Veyahut, kırılan bir sörf tahtası hakkında başarısızlıkla sonuçlanan bir sigorta talebi sonucunda GoPro’nun icat edileceği?

Kafayı veriyle bozmuş olan günümüz dünyasında, yeniliklerin milyarlarca veri gözlemi sonucunda ortaya çıktığına ikna olmuş bulunuyoruz. Oysa tarihin sayfalarını karıştırdığınızda, yenilikçiliğin anahtarının çoğu zaman tesadüfi bir gözlem olduğunu göreceksiniz.

Daha birkaç sene önce, Big Data lafının tekrar tekrar geçmediği bir konferansa katılmak ya da Big Data konusunun gündemin büyük bir bölümünü işgal etmediği bir yönetim kurulu toplantısı yapmak mümkün bile değildi. Veri dolu bir kara kutunun, adeta büyülü bir şekilde insanoğlunun en derin ihtiyaçlarına ışık tutarak milyarlarca dolar değerinde yenilik fırsatlarını açığa çıkaracağı düşüncesi herkesin ilgisini çekiyordu. Şekerci dükkânındaki bir çocuk gibi her CEO “Onlardan istiyorum!” diye buyuruyordu.

Big Data teriminin 1990’ların ortalarında, Silicon Graphics şirketinde bir öğle yemeği sırasında John Mashey tarafından ortaya atıldığı iddia ediliyor. O günden sonra, uzmanlar Big Data’nın bir nevi son kristal küre, tüketicinin beynine açılan bir pencere olduğunu ilan ettiler ancak son yıllarda çok sayıda ferasetli sektör uzmanı bu resmin eksik olduğu sonucuna varmaya başladı. Big Data’nın değeri yadsınamaz ama eksik bir şey var. Tabiri caizse Big Data karşısında, denge unsuru olacak bir şeye ihtiyaç var.

Bulmacanın eksik parçasının, çok ufacık bir parça olduğunu fark ettim. Ancak ne kadar ufak olsa da “Small Data” nın potansiyel etkisi çok büyük. Burada bahsettiğim şey tüketicilerin evlerinde, restoranlarda, gece kulüplerinde, spor kulüplerinde, araba kullanırken veya telefondayken birinci dereceden yapılan gözlemler. İlk bakışta önemsiz ve alakasız görünen bu gözlemler, bir araya getirildiklerinde Big Data’da şimdiye dek eksik olduğu görülen can alıcı nedenselliği tespit etme potansiyeline sahip.

Big Data’da bütün olay bir bağıntı aramakken Small Data’da ise bütün olay bir nedensellik aramak da denebilir.

Small Data, Big Data’nın Anahtarı

Small Data, herkesin hep istediği gibi Big Data’yı bir başarı öyküsüne dönüştürmenin anahtarı.

Dünyanın lider veri madenciliği şirketlerinden Fractal Analytics’in kurucularından Srikanth Velamakanni’nin bir keresinde dediği gibi: “Aslında tam olarak ne aradıklarını bilmeden bizden Big Data çözümü isteyen işletmeler saymakla bitmez; bu işletmeler nedenselliği yani Small Data’yı bilmeden aradaki bağıntıyı bulmak istiyorlar.”

Ben sık sık, gerçek yaratıcılık insanın sıradan iki şeyi yeni bir şekilde bir araya getirmesiyle olur derim. Pek çok bakımdan, hem Small Data’nın hem de Big Data’nın özünde de bu yatıyor. Muhtemelen hiçbir şey, yaratıcılık ile yapılandırılmış düşünceyi bir araya getirmek kadar etkili değil. İşin en heyecan verici yanı ise, insanda şaşkınlık ve hayranlık uyandıran bu harika yolculuğa daha yeni başlamış olmamız. Velhasıl, bir daha “Big Data” terimini duyduğunuzda aklınıza “Small Data” da gelsin. 

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER