Yeni_Yıl_Kararları.PPT ya da Büyük_Değişim_için_Küçük_Adımlar.KEY

Ahmet Terzioğlu
Ahmet Terzioğlu
  Ara.12, 2023, 11:44
Küçük bir flashback: 7 yıl önce Cannes Lions’ta Anselmo Ramos ve Fernando Machado’nun sunumu sırasında, Ramos’un Machado’ya tek bir slide ile dünyayı sarsan Dove - Beauty Sketches ve The Proud Whopper fikirlerini sunduğunu öğrendim.

Küçük bir flashback: 7 yıl önce Cannes Lions’ta Anselmo Ramos ve Fernando Machado’nun sunumu sırasında, Ramos’un Machado’ya tek bir slide ile dünyayı sarsan Dove - Beauty Sketches ve The Proud Whopper fikirlerini sunduğunu öğrendim.

Daima tek slide. Çoğu zaman da tek fikir.

Her yıl milyarlarca insan yeni yıla girerken milyarlarca yeni yıl kararı alıyor. Bu kararlar üstüne bol bol düşünülüyor, hepsi özenle seçiliyor. Mesela kilo vermek. Terfi etmek. Spora başlamak. Belki daha fazla kitap okumak. Yeni bir hobi edinmek. Ya da bilgisayar yenilemek. Daha sağlıklı yaşamak. Sıkça tatile çıkmak. İş/özel hayat dengesini kurmak. Bir arkadaşla daha az görüşmek. Aileye daha fazla zaman ayırmak. Boş zamanları güzel değerlendirmek… Gibi gibi maddelerin olduğu bir sürü liste yapılıyor. Güzel defterlere, bir kitabın kenarına, bazen telefondaki notlar arasına, kahve içerken peçeteye veya herhangi bir yerlere karalanıp duruyorlar. Listeleri netleştirirken çok ince hesaplar kitaplar yapılıyor. Her şey mükemmel olsun isteniyor. Ama hiçbir şey mükemmel olmuyor. Çünkü yeni yıl gelince olaylar başlıyor. Belki ilk birkaç ay kararları hayata geçirmek için adımlar atılıyor, bir şeyler oluyor, hevesle takvimde günler işaretleniyor, ilk pas geçilen pazartesi günü biraz pişmanlık duyuluyor, 2 kez harekete geçiliyorsa 4 kez kararlar unutuluyor. Sonra yeni yıl hedefi yeni yılın telaşı içinde kaybolup gidiyor. Kimileri yıllanıyor. Kimileri unutuluyor. Ve her yıl her yıl milyarlarca insan yeni yıla girerken milyarlarca yeni yıl kararı alıyor…

Bu döngüye hepimiz aşinayız. Hatta zaman zaman onun bir parçasıyız. Şimdi, yılın son ayına girerken uzun (ya da belki de kısacık) yeni yıl kararları listenize ekleyebileceğiniz taptaze ve minik (gerçekten de dosya boyutu olarak minicik) bir adayım var.


Robert Gaskin ve Dennis Austin 20 Nisan 1987'de bir mucizeyi icat etti: PowerPoint. Macintosh için geliştirilen bu programın ilk versiyonu piyasaya sürüldükten 3 ay sonra sonra Microsoft tarafından 14 milyon dolara satın alındı. PowerPoint’in tatsız key art’lar ve yer yer anlamsız animasyonlar dünyasına 7 Ocak 2003'te de Keynote eklendi. Sonradan gelen cool kardeş. Kullanıcıları ikiye bölen, fanatiklerin üstüne uzun uzun tartıştığı, fanboyların birbirine girdiği bambaşka iki kullanıcı deneyimi. Format konusunda tercih sizin tabii ki (şahsi bir not: ben uzun süredir Keynote’u tercih ediyorum.) 

Basit, sade, henüz hiçbir şey eklenmemiş bir PowerPoint dosyası 32 kilobyte boyutunda. Uzantısı PPT olan bu dosya fikirlerinizi eklemeniz için hazır. Keynote’un uzantısı ise Key, bomboşken boyutu ise yaklaşık olarak 458 kilobyte. Muhakkak bu boyutsal farkın müthiş teknik açıklamaları vardır. Giderek neden bunlardan bahsettiğimin açıklamasına yaklaşırken bizim için bu teknik detayın hiçbir önemi yok.

Yüzlerce slide’lık chart’larla dolu, alıntılarla göz alan, tipografik olarak şahane ya da kısa, kompakt tek sayfalardan oluşan sunumları tercih ediyor olun, fark etmez. Kısa ya da uzun kendinizi nasıl ifade etmek istiyorsanız edin. Kısa yazacak kadar çok zamanınız olsun ya da uzun yazacak kadar az zamanınız olsun, yine fark etmez. Bu yıl kendiniz ve her gün milyonlarca kez sorguladığımız, on binlerce kez şikâyet ettiğimiz reklam dünyası için bir fark yaratmak istiyorsanız, brief aldığınız anda sunumlarınız içerisinde fazladan birer slide ekleyin. O slide’ları adeta “özel fikirler için” rezerve edin.


Sadece tek bir boş slide’dan bahsediyorum. Abartmayın. Gerilmeyin. Tek, tertemiz ve boş bir slide. Ve bu slide’a sunumda olması gerekirken ancak maalesef olamayan o en cesur, toplantı odasında sizi gülümseten, ama nasıl olur ki şimdi diye düşündüren, avukatı mı arasak sorusunu akla getiren, sunulmamalarının üstünden aylar geçtikten sonra ara ara geri dönüp hatırladığınız, sabah uyandığınızda hâlâ mantıklı gelen ama “iyi” olduğu için çılgınca olan, birkaç yıl ya da birkaç gün sonra dünyanın başka bir köşesinde başka birilerinin yapacağı “o” bilmem kaçıncı internal’da sunmamaya karar verdiğiniz fikirleri o boş slide’a ekleyin.

 Bir sunumla başlayan bu hareketinizi, o boş slide’a her sunuma ekleyerek devam ettirin. Alışkanlık hâline getirin. Devam edin ki kaybolup gitme, soyu tükenme riski altındaki fikirler en azından kendilerine bir sunulma şansı bulsunlar. Yaratıcılığa bir şans verin. Yapılması için uğraşırken mutlu olacağınız, yapamasanız bile denediğinizde kendinizle gurur duyacağınız, şanslıysanız yayına alındığında künyesinde olduğunuz için gurur duyacağınız, künyesinde olmadığınızda ise sizi pozitif kıskançlıklara sürükleyecek fikirler hayata geçsin. Bu boş slide’ı yeni yılda önce kendinize, sonra markalarınıza, hatta ve hatta tüketicilere hediye edin. Zor, biliyorum ama sade, güzel ve maliyetsiz ama sürpriz bir hediye.

İyi seneler.

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER