Dijitalleşen spor sahalarının spor pazarlamasına yansımaları

Doç. Dr. Cem Çetin ABD ve Avrupa’daki stat ve salonlarda ücretsiz Wi-Fi hizmeti hızla yayılıyor. Özellikle, maçlara pek gitme eğiliminde olmayan genç sporseverlere ulaşma imkanı sağlayan bu dijital iletişim teknolojisi, getirdiği yeni uygulamalarla spor organizasyonlarının sahiplerine de aynı zamanda gelirlerini çeşitlendirme ve arttırma fırsatını sunuyor.
Brand Age’in geçen ayki sayısında, markaların dijital dünyadaki stratejileri ve dijitalleşmenin birey hayatına yan- sımaları işlenmişti. Bu çerçevede yayın yönetmenimiz İsmail Bayazıt, “Özellikle gençler dijital dünyada bolca zaman geçiriyorlar” görüşünü dillendirmişti. Bu gerçeği spor endüstrisindekiler de göz önünde bulundurup, son bir kaç yıldır, gençleri birer spor tüketicisi olarak statlara/salonlara çekecek formüllerin peşinde koşuyorlar. Bunların başında, statların/salonların dijital dünyayla bağlantısı geliyor. ABD’deki pek çok stat ve salonda bedava Wi-Fi hizmeti var. Mevcut gelişmeler Avrupa’daki futbol statlarına da yansımış durumda. Spor sahalarının dijital iletişim teknolojisiyle donatılmasıyla birlikte, stat-televizyon rekabeti de yeni bir boyut kazanmış durumda. Akıllı telefonların etkisi Yüksek debili internet kullanımı ve akıllı tele- fonlar sayesinde insanlar, bulundukları yerleri sosyal medya (Facebook, Twitter, Instagram, Snapchat, Vine, Google+) üzerinden bağlantıda olduklarıyla paylaşmaktan kaçınmıyorlar. Her geçen gün biraz daha popülerleşen insanların bu yeni iletişim alışkanlıkları, pazarlamacıları fazlasıyla heyecanlandırıyor. Bu heyecanın altında, “Ürünümüzü daha fazla nasıl satabiliriz?”, “Gelirlerimizi nasıl çeşitlendirip, kar marjımızı geliştirebiliriz?”, “Yeni hedef kitlelerine ulaşabilir miyiz?” gibi sorular yatıyor. Her sektör gibi spor da, dijital iletişim teknolojisinin nimetlerinden faydalanmaya çalışıyor. Futbolda kulüpler, statlarında bedava Wi-Fi hizmetiyle, özellikle genç taraftarları hede iyorlar. Böyle bir tercihin altında, gençlerin statlara gitme konusunda isteksiz olmaları ve maçları televizyondan izlemeyi tercih etmeleri yatıyor. Bu arada gençlerle ilgili bir diğer veri de, en çok internet bağlantısı yapanlar kategorisinde yer almaları. Bu iki tespit, futbol kulüplerinin neden statlarında bedava Wi-Fi hizmetine yöneldiklerini gözler önüne seriyor. Her ne kadar futbol kulüpleri, statlarındaki Wi-Fi yatırımlarını gençleri hedefleyerek yapsalar da, aslında, her yaştaki insan için internet bağlantısı önem taşıyor. Çünkü insanlar nereye giderlerse gitsinler, sosyal medya üzerinden ait oldukları grup/toplulukla iletişimini/bağlantısını devam ettirmek istiyorlar . Başkalarıyla iletişim arzusu, özellikle popüler mekanlarda daha da artıyor. Popüler mekanlar arasına, spor sahaları (stat/salon/kortlar) da giriyor. Facebook’un geçtiğimiz yıllar içinde yapmış olduğu, dünya genelinde social landmarks araştırması, sosyal medya kullanımının en yoğun olduğu 25 yer içinde 8 tane spor kompleksi (Staples Center/ Los Angeles, Wrigley Field/Chicago, Nou Camp/ Barcelona...) olduğunu ortaya koydu. Ayrıca New York, Paris, Londra, Berlin, Tokyo, Sao Paolo, Melbourne gibi en popüler kentlerin social landmarks’ları incelendiğinde de, her kentin ilk beşinde mutlaka bir spor kompleksi yer aldı. Mevcut gelişmeler üzerinde çalışan spor ekonomistleri, dijitalleşen futbol statlarının bir gösteri alanı olmaktan çıkıp, bir yaşam alanına dönüştüklerini belirtiyorlar.
screen-shot-2016-12-05-at-17-52-18 Yeni dijital hizmetler Günümüzde Wi-Fi hizmeti veren spor sahalarına gidenler, dijital iletişim teknolojisi sayesinde pek çok yeni hizmetten faydalanıyorlar. Bunların başında, izledikleri spor karşılaşmasıyla ilgili her türlü istatistiksel bilgi geliyor. Özellikle basketbol ve tenis gibi sayısal değerlerin büyük ilgi uyandırdığı spor dallarında verilen bu hizmet, spor seyircisi ile spor karşılaşması arasındaki bağları güçlendiriyor. Ayrıca spor sahalarını dolduranlar, canlı izledikleri maçın önemli/ tartışmalı ya da spektaküler pozisyonlarını, akıllı telefonları ya da tabletleri sayesinde yeniden ve farklı açılardan defalarca izleyebiliyorlar. Bu yenilikleri göz önünde bulundurup, pek ala, “Televizyonun sunduğu imkanlara, artık, tribünlerdekilerde sahip” diyebiliriz. Kabul etmek lazım ki, dijital iletişim teknolojisinin getirdiği bu radikal yenilikler sayesinde, televizyon ile statlar arasındaki güç ilişkisi alt üst oldu. Her ne kadar dijital teknoloji, ekran başında spor karşılaşma- larını takip edenlere de bazı yenilikler getirse de, bu süreçte özellikle futbol statlarının TV’lere karşı ellerinin güçlendiği bir gerçek. Anlayacağınız ortada spor pazarlaması açısından yeni bir dönemin başlangıcı var.
screen-shot-2016-12-05-at-17-53-11Stat ya da salonlarda spor tüketicisine verilen hizmetler sadece spor içeriğiyle sınırlı kalmıyor. Spor sahalarına gelecek sporseverlerin konforu için, ulaşımdan yemek ihtiyacına kadar her türlü hizmet sunuluyor. Örneğin stada geleceklere, yol durumları hakkında bilgi aktarılıp, statlara kolay şekilde ulaşmaları sağlanıyor. Benzer yönde hizmet, maç çıkışlarında da veriliyor. Ayrıca maç süresi boyunca hava koşullarıyla ilgili bilgiler de sporseverlere aktarılıyor. Bir diğer önemli hizmet ise statlara gelenlerin yemek-içecek ihtiyaçlarının karşılanması. Sporseverler, yemek ve içecek siparişlerini, daha maça gelmeden verip, tribünde oturdukları yerde siparişlerine kavuşabiliyorlar. Bu yönde verilen hizmetler, kulüplere gelir olarak geri dönüyor. Örneğin Avrupa’daki futbol kulüpleri, bu şekilde özellikle maç günü gelirlerini arttırmayı hedefliyorlar. Tela uz edilen miktarlar, 30 ila 70 milyon Euro arasında değişiyor. Belirtilen cirolara ulaşmanın yolu, hizmet çeşitliliğinden geçiyor.
Dijital iletişim ortamında kulüp-taraftar ilişkisi, sadece akıllı statların oluşumu ve maçlarla sınırlanmıyor. Dijital iletişim departmanlarını kuran kulüpler, sosyal medya üzerinden, düzenli ve özel içerik yöntemleriyle taraftarlarının memnuniyetini/sadakatini kazanmaya çalışıyorlar. İzlenen bu stratejinin altında, doğal olarak, kulüplerin zaman içinde kasalarını doldurma hedefi yatıyor. Avrupa futbolu genelinde dijital iletişimde en başarılı kulüpler olarak FC Barcelona ve Real Madrid’in isimleri ön plana çıkıyor. İki İspanyol kulübü, kategorilerinde en çok takip edilen markalar konumunda. Eylül 2016 verile- rine göre, dijital ulaşımda FC Barcelona 180 milyon, R.Madrid 172 milyon civarında. Rakiplerinin açık ara önünde olan bu ikiliden sonra M.United (100 milyon) geliyor. Bizimkiler ise sıralama açısından olmasa bile, dijital ulaşım açısından biraz gerideler. 24,5 milyonla G.Saray on ikinci, 18,3 milyonla F.Bahçe on beşinci ve 9,3 milyonla Beşiktaş on sekizinci basamaktalar. Kulüplerimizin dijital ulaşımlarını daha da yukarılara taşıma potansiyeline sahip olduklarını belirtip, konuyu kaldığımız yerden gelecek ay işlemek sözüyle şimdilik noktalayalım.
 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER