İstanbul Ayvansaray Üniversitesi; “Hayatın içinde, geleceğin peşinde”

“İstanbul’un kalbi Tarihi Yarımada’da, Haliç’in kıyısı Balat’taki samimi sokak kampüsü olarak konumlanan İstanbul Ayvansaray Üniversitesi, bilim, sanat ve tasarım üçlüsünü bir arada yeniden yorumluyor.”

“İstanbul’un kalbi Tarihi Yarımada’da, Haliç’in kıyısı Balat’taki samimi sokak kampüsü olarak konumlanan İstanbul Ayvansaray Üniversitesi, bilim, sanat ve tasarım üçlüsünü bir arada yeniden yorumluyor.”

2009 yılında Vakıf Meslek Yüksekokulu olarak kurulan Plato Meslek Yüksekokulu Kasım 2016’da İstanbul Ayvansaray Üniversitesi’ne bağlanmıştır. Bu değişimin baş mimarı genç girişimci İstanbul Ayvansaray Üniversitesi kurucu Mütevelli Heyet Başkanı, 1973 doğumlu Dr. Tolga Yazıcı, eğitim sektöründe yer almanın yanı sıra Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD), Vakıf Üniversiteleri Birliği Yönetim Kurulu ve Eğitim Ekonomisi İş Konseyi Yönetim Kurulu (EEİK) üyeliği gibi birçok dernek ve platformun yönetim kurulunda bulunmuş bir isim. Webster Üniversitesi’nde İşletme Yönetimi alanındaki lisans eğitiminden sonra 1994’te Türkiye’ye dönen Yazıcı, 2002 yılında Koç Üniversitesi İşletme (MBA) yüksek lisans eğitimini tamamlayıp, ardından Maltepe Üniversitesi İletişim Bilimleri alanında doktora derecesi alarak mezun oldu.

Tolga Yazıcı, eğitim sektöründe yer alırken, İstanbul Ayvansaray Üniversitesi’nin eğitim alanındaki deneyimleriyle ilgili sunumlar yapmaya ve akademik anlamda, “İletişim ve Yönetim Bilimleri” üzerine dersler vermeye devam ediyor. İstanbul Ayvansaray Üniversitesi’nin kurucu Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Tolga Yazıcı’yla üniversitenin kuruluş süreci, sunduğu ayrıcalıklar, markalaşma hikayesi ve gelecek hedefleriyle ilgili yaptığımız söyleşide ülkemize bir üniversite daha kazandırılmasının mutluluğunu duyduk. 

Kuruluş hikayenizden bahseder misiniz? İstanbul Ayvansaray Üniversitesi ismini nereden alıyor?

İstanbul’un kalbi Tarihi Yarımada’da, Haliç’in kıyısı Balat’taki samimi sokak kampüsü olarak konumlanan üniversitemiz, adını bulunduğu tarihi semtten alıyor. 2016 yılında kurulan İstanbul Ayvansaray Üniversitesi, bilim, sanat ve tasarım üçlüsünü bir arada yeniden yorumlayarak inovasyon ve sürekli gelişimi hedefleyen, dönüşüm ve ilerlemeyi hızlandıracak öncü teknolojileri hayata geçirmeye odaklanmış bir şehir üniversitesidir.

Eğitim-öğretim alanındaki çalışmalarımıza üniversitemizin kuruluşundan önce 2009 senesinde Plato Meslek Yüksekokulu ile başladık. 4 ön lisans programı ile başlayan okulumuz; bugün geldiği noktada 42 ön lisans programıyla Türkiye’nin en büyük meslek yüksekokullarından biri haline geldi. Plato Meslek Yüksek Okulu halen üniversitemiz bünyesinde eğitim-öğretim faaliyetlerine devam ediyor.


Akademik kadronuzun dağılımını, bölümlerinizi ve öğrenci sayınızı öğrenebilir miyiz?

Sektördeki eğitimli ve kendini geliştirmiş insan kaynağı ihtiyacından yola çıkararak akademik kadromuzu oluşturuyoruz ve öğrencilerimize kaliteli bir eğitim sunuyoruz. 

Bu yıl 3 farklı lisans bölümüyle yola başlıyoruz; İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı, Grafik Tasarım, Gastronomi ve Mutfak Sanatları.

Basım ve Yayın’dan Moda Tasarımı’na, Tıbbi Görüntüleme Teknikleri’nden Sivil Havacılık’a kadar çok geniş bir yelpazede eğitim veriyoruz. 42 ön lisans programımız ve aktif olarak 4.559 öğrencimiz mevcut.


Teori yanında uygulama da önemli

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi’nin öğrencilerine sunduğu ayrıcalıklar nelerdir?

Sloganımız; “Hayatın İçinde, Geleceğin Peşinde”. Biz öğrencilerimize uzman akademik kadromuzla verdiğimiz eğitim ve öğretim dışında onları aynı zamanda hayata hazırlıyoruz. Her şeyden önce hayatın içinde yer alacak, iletişime açık ve girişimci bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz. 

Tüm öğrencilerimize lisans ve ön lisans eğitimleri boyunca teorik bilginin yanında öğrendiklerini uygulama imkanı ve iş fırsatları sunuyoruz. Dünyanın birçok bölgesinde kongre, konferans ve seminerlerde “İstihdam için eğitim” konusunda sunumlar gerçekleştirmekteyim. İstanbul Ayvansaray Üniversitesi ile akademi ve bilim dünyasının yeni merkezi haline geleceğimize inanıyorum.


Sosyal aktivitelere ağırlık veriyoruz

Üniversitenizin kampüs içi faaliyetlerinden bahseder misiniz?

Türkiye’nin ilk sokak kampüsüne sahip olan üniversitemiz Balat’ın tarihi yapısıyla iç içe bulunuyor. Öğrenciler tarih kokan, samimi bir ortamda vakit geçiriyorlar. 

Öğrencilerimize, araştırmalarında kolaylık olması için kütüphanemiz her türlü destek ve hizmeti sağlıyor. Burada, basılı ve elektronik kitaplara ve dergilere ulaşma imkânının yanı sıra online veri tabanlarına ulaşabiliyorlar.

35 farklı öğrenci kulübümüz mevcut. Öğrencilerimizin hayatı dolu dolu yaşamaları için sosyal aktivitelerimize her daim ağırlık veriyoruz. Sporu ve sanatı bilimle bir araya getiriyoruz. 


Üniversitenizi bir marka haline getirmek için izlediğiniz yol haritası nedir?

Üniversite kavramını; bir topluluğun parçası olmak ve o topluluğa aidiyet duyup, bağlı olmak olarak açıklıyorum.  Üniversiteler sürekli bir hareket ve döngü halinde olan kurumlardır. Akademik kadromuzun ve eğitim olanaklarımızın gücünün yanı sıra, öğrencilerimize bir vizyon sunarak geleceğe hazırlanmalarını sağlıyoruz. Bizi seçmiş olan bir öğrenci bizimle bir yolculuğa adım atıyor. Bu yüzden öğrencilerimizi “paydaşlarımız” olarak tanımlıyoruz. 

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi bünyesinde yer alan tüm paydaşlarımızın da “Doğru Yerdeyim!” duygusunu sürekli hissetmelerini sağlıyoruz.

 Anasayfa'ya Dön

YORUM YAZIN

Max. 255 karakter girebilirsiniz

Yorumunuz Alınıyor

Boş Yorum Gönderemezsiniz

YORUMLAR

Hiç Yorum Yok

BENZER HABERLER